24 Kasım 2024
  • İstanbul9°C
  • Ankara3°C

Tırsan’dan Treyler Üretiminde Devrim

TIRSAN; taleplere ve beklentilere cevap verebilecek şekilde Adapazarı’ndaki fabrikada hafif semi treyler üretimi ile müşterilerin işini kolaylaştırıyor. Bu fabrikada MegaMaximal, MegaLight ve Maximal isimli hafif semi treylerler üretiliyor.

Tırsan’dan Treyler Üretiminde Devrim

20 Ocak 2009 Salı 13:05

TIRSAN; taleplere ve beklentilere cevap verebilecek şekilde Adapazarı’ndaki fabrikada hafif semi treyler üretimi ile müşterilerin işini kolaylaştırıyor. Bu fabrikada MegaMaximal, MegaLight ve Maximal isimli hafif semi treylerler üretiliyor.

Bu hafif araçların neden üretildiğini Tırsan Ürüm Müdürü Erman Kocaata şu şekilde açıkladı: “Artan ağırlık kontrolleri, kesilen cezalar ve denetimler neticesinde bu hafif semi treylerleri üretmeye karar verdik. 2007 yılından itibaren kesilen ceza uygulamalarında artış var ve cezalar 53 bin liraya çıkmış durumda. Artık araçları durdurmadan ağırlık ve hız kontrolü yapılmaktadır. O yüzden ağırlık kontrolleri, boyutlar, karayollarına uygunluk önem kazanmakta. Bu sebeple müşterilerimizin ağırlık imkânlarını daha alt seviyede tutmaya gayret ediyoruz.”


“Nakliyecinin menfaatlerini düşünerek bu araçları yaptık. Yurt dışındaki müşterilerden gelen talepler, ağırlık kontrolleri derken bizim nakliyecimiz iki ton daha fazla yük taşısın, mazot sarfiyatından kazansın istedik” diyen Tırsan Treyler Özel Araçlar Direktörü Ayhan Kolcuoğlu, 2007 yılının başından beri bu proje üzerinde çalışmaya başladıklarını, aracı 33 ton sac yükleyerek 25 bin 60 km test ettiklerini kaydetti.

Ayhan Kolcuoğlu, bu aracı yaparken diğer versiyonları öldürmediklerini, bazı şeyleri standart yapmak zorunda kaldıklarını, perdesiz kapaksız bir MegaMaximal’in ağırlığının 5 bin 250, üzerine eklenenlerle 5 bin 400 arasında değiştiğini ifade etti.


Kolcuoğlu: “Bu araçla pazara iddialı girdik”

Kolcuoğlu, bu araçla pazara iddialı girdiklerini, şasi malzemenin tamamıyla Almanya’dan ithal olduğunu, eski araçlarda da Ar-Ge departmanı kurduklarını ve 63 kişinin tamamen bu araçlar üzerinde çabaladıklarını söyledi. Kolcuoğlu, meşrubatçıların da bu sektörde ne kadar önemli olduğunu şu şekilde açıkladı: “Erikli Su ile deneme yaptık. Firma, mevcut araçlarıyla 24 ton taşıyabilirken, bizim aracımızla 26 ton taşıyabiliyor. Uluslararası nakliye, meşrubat, su bu sektörde çok önemli. Palet taşıyıcılarda esneme ve çatlamaları ortadan kaldırdık.”

Araçlara yük, ağırlık, emniyet sertifikası verdiklerini ifade eden Kolcuoğlu, eskiden kullandıkları straforu 52 grama çıkardıklarından, arka kapıyı sağlamlaştırdıklarından, dizaynın tamamen kendilerine ait olduğundan bahsederek, gümrüğe uygunluk sertifikası aldıklarını söyledi. Araçlarda standart özellikler belirlediklerini, kayar perdeli, arka kapalı, yan kapaklı gümrük mevzuatlı, yine kayar perdeli yanları kapaksız gümrük mevzuatlı tamamen uluslararası nakliyeciler için düşündüklerini ifade eden Kolcuoğlu, yurtiçi lojistiğe yönelik olarak içinde kayar brandalı üç tarafı birden komple kayar, üstü sabit çatılı ve 15 farklı versiyonda treyler ürettiklerini vurguladı.


Taban kalınlığı için
27 mm’de karar kılındı

“Mega ve MegaLight karşılaştırmasında tabanı 34 mm’den 24 mm’ye indirdik. Tırsan olduğumuz için birtakım iyileştirme çalışmalarına girdik. 24 Aralık 2008 tarihinden itibaren tüm satışlarda bunu 27 mm olarak kullanacağız” diyen Kolcuoğlu; ağırlığın değişmeyeceğini, 7 bin 200 kilogramda korkularının olmayacağını, bunu da sadece emniyet açısından kendilerini güvenceye almak için yaptıklarını belirtti.  

Kolcuoğlu, şasilerin delinmesiyle ilgili olarak şu bilgileri verdi: “Şasilerin delinmesi sırasında malzemeyi ısıtmamak gerekiyor. Bunları lazerle kesmeliyiz ki malzeme yapısını kaybetmesin. Bu işin kaynakçıları oldukça özel. 3 ay boyunca 50 tane kaynakçı fabrikamızda bu konuda eğitim aldı. Tırsan’a özel bir malzeme kullandık. Yakıt sarfiyatı ile ilgili rota çizdik. Bin 300 kilometrelik mesafede Tırsan MegaLight yüksüzken bir de normal Mega aracımız yüksüzken hesapladık. Aynı şoför ve çekici ile hafif aracın yüksüzken daha az yaktığını tespit ettik.


10 bin 278 TL
müşterinin cebine kalıyor

Bir boş, bir de 38 tona kadar yapılan testlerde 3 bin 500 TL tasarruf söz konusu. İkinci kullanım avantajında ise boş kullanım aynı tasarrufu getiriyor. 100 bin kilometre yol kapsamında 2 ton daha fazla yüklendiğinde 9 bin 840 TL kar elde ediliyor. Yani toplamda müşterinin cebine 10 bin 278 TL kalıyor.

Kolcuoğlu, “Bu aracı yaparken şunu düşündük. İnsanlar ikinci el araç alıyor ve bu araçları aldıkları zaman Türkiye’de çalıştıracaklar. Sabit çatılı alıyor, perdeli alıyor. Servislerde yüksek harcamalar yapıyor, üstyapıyı değiştiriyor. Bunların hepsini değerlendirdik. Bizim yaptığımız araçlar sabit çatılı araçlar. Örneğin komple brandalar, Türkiye’de iş yapmak için perdeliye çevrilmesi gerekiyor. Branda için sadece perde taktığın zaman araç brandalı oluyor. Yurt dışına çıkarken bunu takıyor yurt dışına çıkıyor. Çalışmalarımızı hep bu yönde müşteri isteklerini göz önünde tutarak hep bu şekilde yaptık” dedi.

“Teknolojik maliyetlerin fiyatları yukarı çıkarıldığı göz önünde bulundurulursa bu araçların fiyat anlamında avantajlarının da olduğu söylenebilir. Eski araçlarla fiyatların aynı seviyede olması aracın dikkat çeken özelliği. Kullanılan özellikler ile daha maliyetli olmasına rağmen seri üretim mantığı yakalanmış durumda” diyen Kolcuoğlu, bu avantajlara yönelik olarak şu yorumlarda bulundu: “Eskiden 160 saat ayırdığımız işçiliği 120 saat seviyesine indirdik. Normalde teknolojik yenilik fiyatı yukarı çıkarır ama burada çıkarmadı.”

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON DAKİKA