MERCEDES-BENZ Türk A.Ş.’nin Aksaray’daki kamyon fabrikasının 20’nci kuruluş yıldönümü, 14-15 Eylül 2006 tarihlerinde Aksaray’da düzenlenen çeşitli etkinliklerle kutlandı. Mercedes-Benz Türk Direktörler Kurulu Başkanı Jürgen Ziegler, etkinlikler sırasında bir konuşma yaptı.

Mercedes-Benz’in Aksaray fabrikasının esas karakter özelliğinin dinamiklik, esneklik ve çok yüksek motivasyona sahip çalışan grubu olduğunun altını çizerek konuşmasına başlayan Ziegler, 75 bin metrekaresi kapalı olmak üzere toplam 558 bin 117 metrekare alana sahip olan fabrikanın yıllık üretim kapasitesinin 2 bin 500 araç olduğunu açıkladı. 1986 yılında kurulan fabrikanın kuruluş yılının ardından 433 araç üretildiğini ve geçen yirmi yıl içerisinde kapasite kullanımını 27 kat artırdıklarını ifade eden Ziegler, 2005 yılında üretim rekoru kırarak 11 bin 600 araç ürettiklerini, 1986 yılında yüzde 8 olan kapasite kullanımını da yüzde 95’e çıkarttıklarını kaydetti.

1998 yılına kadar iç pazar için ağır sınıf kamyonlar, hafif kamyonlar, midibüsler ve belediye otobüsleri için şasiler ürettiklerini söyleyen Ziegler, dönüm noktası olarak kabul edilen 1998 yılında, Aksaray fabrikasının Daimler Chrysler’in gelişme ve üretim ağına entegre edildiğini belirtti. Üretimin modernleştirildiği, kapasitenin artırıldığı ve ürün paletinin tepeden tırnağa yenilendiği, 1998 yılından sonra 2000 yılında da fabrikanın yeniden düzenlendiğini açıklayan Ziegler, yeni yatırımlarla ürün paletinin genişletildiğini, Axor ve Atego’nun Türk pazarına girdiğini kaydetti.

2004 ve 2005 yıllarında dünyadaki üretime paralel olarak ürün paletinin bir kez daha yenilendiğini ifade eden Jürgen Ziegler; Atego, Axor ve Unimog tipi ticari veya özel amaçlı araçların Mercedes-Benz Türk tarafından sunulmaya başlandığını söyledi.

Fabrika için 200 milyon doların üzerinde yatırım yapıldı

"İhracat faaliyetlerimize 2001 yılında başlamıştık. O dönemdeki ihracatımız 34 taşıttan oluşmaktaydı ve ihracatımız Avrupa ülkeleri, BDT ve Körfez ülkelerine gerçekleşmişti. 2004 itibari ile pazarlarımıza Batı Avrupa ülkeleri de katıldı ve bu sayede bugüne kadar 56 ülkeye 6 binin üzerinde araç sattık." diyen Ziegler, son 6 sene içerisinde 6 ton ve üzeri kamyon pazar payı ile 5 kez birinci olduklarını ve 2006’nın ilk 8 aylık dönemindeki sonuçlardan da oldukça memnun olduklarını belirtti.

Kalite bakımından da Aksaray fabrikasının en yüksek ölçütleri yerine getirecek durumda olduğunun altını çizen Ziegler, Aksaray fabrikasına kurulduğu günden bu yana yeniden düzenlemeler çerçevesinde 200 milyon doların üzerinde bir yatırım yapıldığını kaydetti. 

Gelecekte çalışacak kuşakları Aksaray fabrikasındaki kendi mesleki eğitim merkezlerinde yetiştirdiklerine de değinen Ziegler, her yıl 60 öğrenciye meslek eğitimi verdiklerini ve yılda 80 öğrenciye de staj imkanı tanıdıklarını söyledi. 

Geçtiğimiz yıl Almanya’da 104 bin, Brezilya’da 31 bin 300, Türkiye’de ise 12 bin 700 adetlik üretim gerçekleştirdiklerini ifade ederek konuşmasına başlayan Mercedes-Benz Kamyonları Avrupa ve Latin Amerika Başkanı Hubertus Troska ise Batı Avrupa’da 21.2, Brezilya’da yüzde 21.2 ve Türkiye’de 22.4’lük pazar payı ile lider durumda olduklarını kaydetti. 

Troksa: "Almanya’daki üretimimiz için Türkiye’den daha fazla ürün tedarik etmek istiyoruz"

Türkiye’deki kamyon pazarının gerçek değerinin altında değerlendirildiğini vurgulayan Troksa, Türkiye’nin coğrafi uzaklığı, Türkiye’deki bazı kamyon üreticisi firmaların çok tanınmaması ve Türkiye’deki gelişmelerle fazla ilgilenilmemesi, soruşturulmamasının bu izlenimi doğurduğunu belirtti. Şu anda Türkiye pazarının Mercedes-Benz açısından Almanya’nın ardından en büyük kamyon pazarı olduğuna dikkat çeken Troksa, Mercedes-Benz’in Türkiye’de sattığı kamyon sayısının Fransa, İngiltere, İspanya ya da İtalya’da sattığı kamyon sayısından daha fazla olduğunu açıkladı.

Troksa, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Önümüzdeki 20 yıl içinde de büyümekte olan bu pazarda aynı şekilde yer almak ve bu pazarın bir parçası olmak bizim en somut hedefimizdir. Biz ticari araç tedarikçilerini ziyaret ederek onları analiz edeceğiz. Global bir üretim ağına sahip olmanın avantajlarından biri budur. Dünyanın her yerinden tedarik bulabilirsiniz. Biz Almanya’daki üretimimiz için Türkiye’den daha fazla ürün tedarik etmek istiyoruz. Bu ikinci somut amacımızdır. Üçüncü somut hedefimiz de ürünlerle ilgili olacak. Bundan sonra gelecek için tasarlanan tüm ürünler, Türkiye’nin bu ürünlerin üretimindeki katkısı ve payı ne olabilir bakış açısı ile tasarlanıyor."

MBT Aksaray Kamyon Fabrikası Direktörü Hans-Ulrich Maik ise, bir kamyonu oluşturan kısımların yüzde 50’sini oluşturan motor, aksam, aks ve şanzımanı kardeş fabrikalardan temin ettiklerini söyledi. Bunun nedenlerinin kalite ve ekonomik faktörlerle ilgili olduğunu ifade eden Maik, geri kalan yüzde 50 aksamın yaklaşık yüzde 20-25’ini de Türk tedarikçilerden aldıklarını kaydetti. Maik, "Buradaki kamyonların malzemesi içinde ithal edilen kısmın oranına bakıp bunu kendi yarattığımız imal ettiğimiz değer ile orantılarsak aslında buradaki yerlilik oranının toplamın yüzde 46’sı olduğunu söyleyebiliriz." dedi.