2008 yılında likit taşımacılığına başlayan Ekol Lojistik, çeyrek asırlık geçmişiyle dünya genelinde 5 bin adet ISO ve flexi tanklarıyla likit taşımacılığının liderlerinden Intermodal Tank Transport USA’nın Türkiye acentesi oldu.

Kimyasal, gaz ve gıda maddelerinin lojistik operasyonlarını hızlı, güvenli, çevreye duyarlı ve mümkün olan en yüksek hacimlerle yönettiklerini ifade eden Ekol Lojistik Forwarding Departmanı Yöneticisi Aykut Yakalı, likit taşımacılığı konusunda bugüne kadar gerçekleştirdikleri yatırımları daha da büyüteceklerini belirterek KargoHaber Dergisi’nin sorularını yanıtladı.

Sayın Yakalı, Ekol Lojistik, likit taşımacılığına ne zaman başladı?

- 2008 yılının Haziran ayında likit taşımacılığına yatırım yapmaya başladık. ITCO (International Tank Container Organisation) adlı dünyanın en prestijli tank konteynır derneğine üye olduk. Dünya üzerinde yaklaşık 30 farklı operatör bu derneğe üye. Türkiye’den de lokal iki tane üye var. Üye olduktan sonra 5 tane deneme amaçlı tank konteynır kiraladık ve hizmet vermeye başladık. Yaklaşık 1,5 sene sonra bu operasyonu öğrendiğimizi anladıktan sonra yurt dışında bir partner arayışına gittik. Eş zamanlı olarak Intermodel Tank ile tanıştık ve anlaşma imzaladık. Intermodel Tank, dünyanın en büyük beş operatöründen biri. İstanbul’dan  Orta Doğu ve Uzak Doğu satışı birlikte yöneteceğiz.

Ne tip ekipmanlar kullanıyorsunuz?

- Bütün tank konteynır modellerini kullanabiliyoruz. 20’lik konteynırı, sal kasanın, demiryolu platformunun ve geminin üzerine de koyabiliyoruz. Bütün modelleri kombine edip yapabileceğimiz bir uygulama. Üç farklı taşıma şekli var. Birincisi; gaz tank, ikincisi kimyasal, üçüncüsü de gıda. Bu üç farklı

ürünü taşıyabiliyorsunuz. Üçü için de farklı tanklar kullanıyoruz. Mesela gıdada ısıtma soğutma sistemleri olabiliyor. Gaz tanklar basınca dayanıklı olanlarla taşınıyor. Üzerlerinde basınç ve sıcaklık ölçerleri var. Şu anda 25 tane tankımız var. Sene sonuna kadar bu sayıyı 50’ye çıkartmayı düşünüyoruz. Tanklar yurt dışında üretiliyor. GPS sistemimizle hepsini uydudan takip ediyoruz.

İhracat ve ithalat pazarlarınız hangileri?

- Dünyada belli başlı dolum tesislerinin olduğu noktalar var. Şu anda özellikle kimyasal üzerine kurgulanmış bir yapı mevcut. Bu yüzden K. Avrupa’dan çok fazla ithalatımız oluyor. Hamburg, Antwerp, Brezilya, Kolombiya, Arjantin ve Houston’dan çok fazla ithalatımız oluyor.

Bizim üreticilerimiz Türkiye’den kimyasal madde ve gıda olarak neler ihraç ediyor?

- Kimyasaldan ziyade gıda daha fazla. Daha çok zeytinyağı. Çeri domatesler bile gidiyor. Sarelle’den tutun içeceklere kadar bütün yükleri taşıyabiliyoruz.

ADR ile ilgili ne düşünüyorsunuz?

- Ekol Lojistik olarak uluslar arası sağlık ve güvenlik standartlarına  uygun daha güvenli tankların  kullanımını  destekliyoruz. Hükümet politikalarıyla doğru orantılı olarak bu işi gerekli bilgi ve donanımla yapmak ve buna öncülük etmek istiyoruz.

Türkiye bu alanda pazarı ne kadar büyütebilir sizce?

- Biz Intermodal Tank ile satış aktivitelerine başladıktan sonra önümüzdeki seneden itibaren rakamı tüm kapasite olarak aylık 250’ye çıkarmayı düşünüyoruz. Bu 250 konteynır hareketinin yüzde 60’ı ithalat, yüzde 40’ı ihracat olacak. Amacımız, İstanbul’u bir konsolidasyon noktası olarak kullanıp, tüm dünyadan İstanbul’a gelen ithalatları daha sonra İstanbul’dan yapılacak ihracatlarla Ortadoğu ve Türk Cumhuriyetleri’ne bağlayabilmek. O yüzden İstanbul’u Intermodal Tank ile birlikte orta nokta olarak seçtik.

Bahsettiğiniz konsolidasyonu yapmak için uygun deponuz var mı?

- Tabi ki konsolidasyon için uygun depomuz var. Gebze’deki tesislerimizden bir tanesini  kullanacağız. Bunun için şu anda özel bir tehlikeli madde alanı yaratıyoruz.

Peki konsolidasyonu gümrüklü sahada mı yapacaksınız yoksa millileştirdikten sonra mı yapacaksınız?

- Millileştirdikten sonra özel tehlikeli madde alanında ayrı alanlarda ayrı forkliftlerle depolamasını yaptıktan sonra müşteriye göndereceğiz.   

Dünyaya baktığımıza likit taşımacılığında Amerikalılar daha mı önde?

- Dünyada likit taşımacılığı için kullanılan konteynır tank sayısı 120 binin üzerinde. Bunu 5 bin 500’ü Intermodal Tank firmasına ait. Biz bu ortaklıkla rakamı 6 bin - 6 bin 500’e çıkarmak istiyoruz.

Ekol Lojistik olarak deniz ve havayolu taşımalarındaki durumunuz hakkında bilgi alabilir miyim?

- Denizyolunda Türkiye’de İstanbul, İzmir, Gemlik ve Mersin limanlarında konteyner servisi veriyoruz. Burada 2010 yılının sonunda hedeflediğimiz rakam 13 bin TEU. Bunun yüzde 55-60’ı ithalat, yüzde 45’i ihracat olarak dengelenmiş durumda. Denizyolunda bu seneki ciro hedefimiz 8 milyon Avro. Havayolunda Ekol, 130 IATA acentesi içerisinde ilk 15 içerisinde. Sene sonu planımız ilk 10 firma içerisine girmek. İhracatta toplam bin 500 ton, ithalatta 3 bin 500 ve toplamda 5 bin ton hava kargo kapasitesine sahibiz. Hava kargo taşımalarımızın yüzde 30’unu Uzakdoğu, yüzde 20’sini Amerika, yüzde 20’sini Güney Amerika ve kalan yüzde 30’u da Avrupa ülkeleri ile Türkiye arasında gerçekleştiriyoruz.

Uzakdoğu’da ofisiniz vardı sanırım?

- Shenzen’de kendi ofisimizi açtık. Fige isimli bir partnerimiz var. Çin’deki ofisimizin bize çok fazla katkısı oldu. Özellikle konsolidasyon anlamında hem deniz hem hava kargoda destek oluyor. Oradaki müşterilere kalite kontrol, ürün araştırma ve bulma konularında da destek olmaya çalışıyoruz. Bu tarz ekstra servis ve hizmetlerimiz de mevcut. Müşterimizin bu tip işlerle zaman kaybetmesine engel olmaya çalışıyoruz. Kendi ofisimiz olduğu için o ülkenin doğasına ve çalışma prosedürlerine tamamen hakimiz. Çinli partnerimizin de katkısıyla buradan gelecek bütün taleplere - ürün bulma, yükleme, etiketleme, depolama ve geliştirme - anlamında cevap verebiliyoruz. Oradaki ofisin var oluş amaçlarının başında da bu geliyor.

Amerika ya da Avrupa’da Almanya dışında ofisiniz var mı?

- Dünya üzerinde 130 noktada partnerimiz var. Şu anda kapsamadığımız havalimanı, tren istasyonu veya liman yok. Bundan yola çıkarak bu senenin başında farklı bir uygulamayı gündeme getirdik. Merkezimizin Türkiye olduğunu düşünmüyoruz. Bütün partnerlerimizi Ekol ofisi olarak görüyoruz. Bu anlamda dünyanın herhangi bir noktasına taşımacılık yapabilecek güçte olduğumuza inanıyoruz. Bunu müşterilerimize hiç Türkiye ayağı olmayan ama Türkiye’den bağlanabilen yüklerle servis vermeye başladık. Bunun çok fazla artılarını yaşadık. Mesela Türkiye’deki bir fabrikanın Rusya’ya olan bir satışında yükleme Çin’de yapılıyor. Hiç Türkiye’ye getirilmeden depolama ve etiketleme maliyeti yapmadan, tüm ekstra hizmetleri Çin’de sağlayıp malı direkt Çin’den Rusya’ya Türkiye’deki müşterimiz adına gönderebiliyoruz. Bu yeni yeni uygulanmaya başlanmış bir sistem.

Demiryolu taşımacılığı yapıyor musunuz?

- Demiryolu taşımalarına 2010 yılının Ocak ayında başladık. 45 adet konteynırımız var. Halkalı’dan 45’lik konteynırları blok trenlerimize yükleyip Almanya ve Benelüx ülkelerine gönderiyoruz. Sene başından beri toplamda 800 konteynırlık bir hareket yaptık. Şu anda pazarda demiryolunda en iyi firmayız diyebililriz.

Yeni başlamanıza rağmen bu başarıyı nasıl elde ettiniz?

- Bildiğimiz bir pazardı ama üzerine kurgu yapılmamıştı. O kurguyu sağladıktan sonra müşterilere yeni bir avantaj olarak sunduk ve başarılı olduk.

TCDD size fırsatlar sundu mu?

- TCDD’nin Ortadoğu’ya yönelik bir çalışması var. Ortadoğu’ya senede 5 bin tonun üzerinde taşıma yaparsan bir sonraki sene yüzde 10 indirim uyguluyor. Orada da iki tane çok büyük proje üzerinde çalışıyoruz. Şu anda sene başından bu yana 2 bin 200 tona ulaştık. Hedefimiz 5 bin tonun üzerine çıkmak.