Yıldırım: “2023’te Yük Miktarı 1,5 Milyar Tona Ulaşacak”
MALTEPE Üniversitesi Uluslararası Ticaret ve Lojistik Kulübü tarafından 12 Mart 2010 Cuma günü Maltepe Üniversitesi Kültür Merkezi’nde "Lojistik ve Ticaret Buluşması" düzenlendi. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, 2023'te yük miktarının 1,5 milyar to

05 Mayıs 2010 Çarşamba 17:02
MALTEPE Üniversitesi Uluslararası Ticaret ve Lojistik Kulübü tarafından 12 Mart 2010 Cuma günü Maltepe Üniversitesi Kültür Merkezi’nde düzenlenen ‘Lojistik ve Ticaret Buluşması’ sektörün önde gelen isimlerini ve öğrencileri bir araya getirdi. Açılışı Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım tarafından gerçekleştirilen organizasyonda, uluslararası ticaretin ve özellikle lojistik sektörünün günümüzdeki konumu ve geleceği konusu tartışıldı.
Denizcilik Müsteşarı Hasan Naiboğlu, TOBB Başkan Vekili Halim Mete, TOBB Ulaştırma Meclis Başkanı Çetin Nuhoğlu, LODER Başkanı Prof. Dr. Mehmet Tanyaş, MÜSİAD Başkanı Ömer Cihad Vardan, UTİKAD Genel Sekreteri Turgut Erkeskin, ICL Intercombi Yönetim Kurulu Üyesi Gökalp Çak gibi isimlerin konuşmacı olarak yer aldığı konferansta Ulaştırma Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Talat Aydın da dinleyici olarak yer aldı.
Ticaret ve lojistiğin birbirinden ayrılmaz iki alan olduğunu vurgulayarak konuşmasına başlayan Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, bölgesel işbirliği, altyapı yatırımlarının geliştirilmesi, taşımacılığın önündeki doğrudan ya da dolaylı engellerin kaldırılması, gümrük duvarlarının ortadan kaldırılması gibi konuların ülkeler arasında tartışıldığını belirtti.
Ticaretin geliştirilmesi, küresel rekabetin sağlanması gibi hedeflerden söz eden Bakan Yıldırım, 2023 yılında yük miktarının 1,5 milyar tona ulaşacağı ve toplam ticaretin de 1,5 trilyon doların üzerine çıkmasının beklendiğini belirtti. Bu rakamlara ulaşabilmek için altyapının güçlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Yıldırım, “Taşımaları rekabet gücümüzü artıracak şekilde geliştirmemiz gerekiyor. Bunların yanında entegrasyonun sağlaması, üretim merkezlerinden son kullanıcıya kadar bir bütünleyici altyapının mevcut olması gerekir. Lojistik merkezi kurduğunuzda o merkeze yakın bir üretim merkezi yoksa ve lojistik merkezinin liman ya da demiryolu bağlantısı mevcut değilse bu verimli olmayacaktır” dedi.
Lojistik ile ilgili iki koldan çalışma yaptıklarını ifade eden Binali Yıldırım, kamunun yaptığı yatırımlar yanında özel sektörün kamu ile birlikte yaptığı çalışmaların da olduğunu açıkladı.
Türkiye’de yük taşımacılığında kullanılan modlarla ilgili de konuşan Yıldırım, yüzde 95 oranında karayolu bağımlısı hale gelindiğini belirterek, “Denizyolunu adeta unutmuşuz. Demiryollarını 1950’li yıllar sonrasında zaten kaderine terk etmişiz. İşin kötü tarafı karayollarımızda da o kadar yüklenmemize rağmen yol altyapımızı da geliştirememişiz. 2000’li yıllarda motorlu taşıtlardaki kamyon ve TIR sayısı neredeyse yüzde 50’ye ulaşmış. Rekabet gücünü kaybetmiş, denizlerde faaliyet yok denecek hale gelen bir Türkiye vardı. 2000’li yıllar sonrasında taşıma modları arasındaki dengeye ağırlık verdik. Bölünmüş yol çalışmalarını hızlandırdık. Demiryolu yatırımlarını artırdık. Taşımaları kombine taşımacılığa uygun hale getirmek adına çalışmaları sürdürüyoruz” diye konuştu.

Limanlarda 309 milyon ton elleçleme yapıldı
Lojistik sektöründe denizyolu taşımacılığının yeri konusu üzerinde duran Denizcilik Müsteşarı Hasan Naiboğlu, dünya ticaretindeki toplam pazarın yaklaşık 500 milyar dolarlık bölümünün deniz taşımacılığı ile elde edilen navlun gelirlerinden oluştuğunu kaydetti.
Lojistik açısından bakıldığında deniz bağlantılı taşımaların en önemli unsurunun limanlar olduğunu ifade eden Naiboğlu, “Denizcilik sektörü ekonominin dışa açılması ve dünya ekonomisi ile bütünleşmesine katkıda bulunan temel sektörlerden biridir. Bugün dünya ticaretinin yüzde 90’ı denizyolu taşımacılığı ile yapılmaktadır. Denizyolu ile tek seferde büyük miktardaki yüklerin taşınması bu taşıma türünü daha ekonomik bir hale getirmektedir. Taşıma maliyeti diğer taşıma türlerine göre daha az olmakla birlikte daha çevreci bir taşıma türüdür” şeklinde konuştu.
Geçtiğimiz yıl denizyolu ile yapılan taşımalar hakkında rakamlar açıklayan Naiboğlu, 2009 yılında Türk limanlarında 309 milyon ton elleçleme yapıldığını, bunun yüzde 23’ünün (73 milyon ton) ihracat, yüzde 45’inin (139 milyon ton) ithalat, yüzde 12’sinin (39 milyon ton) kabotaj ve yüzde 19’unun (58 milyon ton) transit taşımalar olduğunu kaydetti.
Türkiye’de kabotaj taşımalarının giderek arttığını söyleyen Naiboğlu, kabotaj taşımacılığının yüzde 38,6’sının Marmara Bölgesi’nde gerçekleştirildiğini açıkladı.
Artan ticaret hacmi lojistik sektörünün önemini artırıyor
TOBB Başkan Vekili Halim Mete ise Türkiye’de lojistik sektörünün özellikle son yıllarda giderek hız kazandığını vurgulayarak, “Üretici firmalar hangi mala hangi saatte ihtiyaç duyuyorlarsa lojistik firmalarına söylüyorlar ve lojistikçiler de o malları fabrikaya üretim için götürüyorlar. Üretilen malları da alıp hangi mağazanın hangi vitrine hangi rafına koyacaksa götürüp koyuyorlar. Lojistik olmadan hiçbir sistem yürümez” dedi. Denizyolunda da konteyner taşımacılığında aynı şekilde gelişme yaşandığını söyleyen Mete, konteyner ile pek çok malın taşınabildiği bir yapının oluştuğunu ve özel konteyner limanlarının sayısının arttığını kaydetti.
Türkiye’nin giderek artan ticaret hacminin lojistik sektörüne verilmesi gereken önemi de gösterdiğini ifade eden Halim Mete, ancak Türkiye’de aktarma limanı konusunda sorun yaşandığını, özellikle Akdeniz’de yer alan Türk limanlarından aktarma hizmetinin verilebiliyor durumda olması gerektiğini belirtti.
Karayolu taşımacılığı konusuna da değinen Halim Mete, Türkiye’nin yaklaşık olarak yılda 700 bin TIR Karnesi kullandığını ve TOBB’un yılda 35 milyar dolarlık kefalet verdiğini açıkladı. Yine yılda 1 milyon üzerinde geçiş belgesi dağıttıklarını belirten Mete, 2009 yılında Türkiye’den yapılan ihracatın 42 milyar dolarlık kısmının 911 bin sefer ile karayolundan gerçekleştiğini vurguladı.
Mete, son olarak Türkiye’nin güven duyulan bir ülke olması, altyapısını büyük oranda tamamlaması ve coğrafi konumu itibariyle hem Avrasya hem Ortadoğu’nun merkezi olabileceğini söyledi.
Konferansın diğer bir ismi arasında yer alan LODER Başkanı Mehmet Tanyaş, Türkiye’nin yerel lojistik maliyetlerinde iyi olduğunu ancak acilen lojistik master planına ihtiyaç duyulduğunu ve lojistiğe tedarik zinciri mantığı ile bakılması gerektiğini vurgularken, İTÜ Endüstri Mühendisi Yrd. Doç. Dr. Murat Baskak, tersine ve yeşil lojistik konularına değindi. Gün geçtikçe tersine lojistiğin firmalar için önemli hale geldiğini kaydeden Baskak, atık arazilerinin azalmasının birçok ülkede kullanılan ürünlerin yeniden kullanımını ön plana çıkardığını vurguladı. Kurumsal sorumlulukların tersine lojistiğe neden olan etmenler arasında yer aldığını ifade eden Baskak, bilgi ve teknoloji eksikliği, finansal kısıtlamalar gibi nedenlerle uygulamada zorluklar yaşandığını belirtti.
Lojistiği vücudun kan damarı olarak nitelendiren TOBB Ulaştırma Meclis Başkanı Çetin Nuhoğlu da artık ticaret ve lojistiğin ayrı anılmasının mümkün olmadığını vurgulayarak, Türkiye’de lojistik anlamda yapılan yatırımlarda ciddi gelişmeler olduğunu söyledi. Artık hiçbir taşıma modunun ayrı düşünülemeyeceğini de ifade eden Nuhoğlu, rekabette güçlü olabilmek adına modları entegre edecek sistemlerin uygulanması gerektiğini kaydetti.
EMEA Bölgesi’nde Türkiye’nin rakibi Polonya
Uluslararası ticarette gelişen pazarlardan biri olan EMEA bölgesi (Avrupa-Ortadoğu-Afrika) ile ilgili bir konuşma yapan ICL Intercombi Yönetim Kurulu Üyesi Gökalp Çak, Türkiye’nin lokasyon olarak bakıldığında oldukça avantajlı bir konumda olduğunu belirtti.
EMEA Bölgesi’ndeki ülkeler için toplam 1,5 trilyon dolarlık GSMH ve 333 milyar dolarlık lojistik hacminden söz eden Çak, Türkiye’nin tek başına 900 milyar dolar civarında olan GSMH’sinin aslında ne kadar büyük bir güç olduğunun da göstergesi olduğunu vurguladı.
EMEA Bölgesi’nin merkezi olmaya aday olan Türkiye’nin rakibi olarak; AB ekonomisinde en çok büyüyen ülkelerden biri olan ve 2009 yılında dünyayı etkileyen ekonomik krizi de çok fazla hissetmeyen Polonya’yı gösteren Gökalp Çak, Avrupa karayolu taşımalarına bakıldığında her ülkenin kendi araçları ile yaptıkları taşımaların ardından söz sahibi olan ikinci ülkenin Polonya olduğunu söyledi. Çak, Türkiye’nin Balkanlarda Polonya’nın üstlendiği görevi alabileceğini söylemenin yanında belli eksikliklerden de söz etti. Merkezde olan coğrafi konumuna rağmen Türkiye’de demiryolu ve limanların yeterli olmadığının altını çizen Çak, bu eksikliklerin giderilmesi gerektiğini belirtti. Amacın Türkiye’nin ‘hub’ olarak kullanılması olduğunu ifade eden Çak, THY’nin İstanbul’u hub yapmaya çalıştığını ve böylece hava kargo yüklerinin İstanbul’a geldiğini hatırlatarak firmaların bu tür uygulamalara gidebileceği önerisinde bulundu. Yine Türkiye’nin EMEA bölgesinde Singapur ve Dubai dışında ekonomik iş hacmi nedeniyle tercih olabileceğini söyleyen Çak, gümrük işlemlerindeki uygulamalar ya da yabancı yatırımcıyı çekecek devlet teşviklerinin de önemli olduğunu vurguladı.
Rotterdam Kuralları da tartışıldı
Konferansın konuşmacılarından biri olan UTİKAD Genel Sekreteri Turgut Erkeskin de Birleşmiş Milletlerin denizyolu taşımacılığı konusunda şekillendirdiği en yeni uluslararası sözleşme olan Rotterdam Kuralları hakkında bilgi aktardı.
Erkeskin, geçtiğimiz yıl kabul edilen ve ilk defa birden fazla taşıma modunu sunan bir konvansiyon olan Rotterdam Kuralları’nda, yapılan taşımalarda kullanılan modlar arasından en az birinin deniz taşıması olması gerektiği zorunluluğu bulunduğunu açıkladı. “Kuralların uygulamaya girmesi için en az 20 ülke tarafından onaylanması ve imzalayan ülkelerin bu kuralları kendi kanunları çerçevesinde uygulamaya koymaları gerekiyor. 20 ülke de kuralları kabul ettikten 1 yıl sonra Rotterdam Kuralları devreye girecek” diyen Erkeskin, tüm multimodal taşımaları kapsamadığı için Rotterdam Kuralları’nın da tüm taşımaları birleştiremediğini, ayrıca çok da karmaşık bir altyapıya sahip olduğunu belirtti. Maddeler arasında da çok atıflar bulunduğunu ve ülkelerin bunları farklı yorumlayıp uygulamaya alabilecekleri riskinden söz eden Erkeskin, Rotterdam Kuralları’nın ayrıca diğer bir özelliğinin de deniz taşımacılarına büyük sorumluluklar yüklediğini kaydetti. Gemi sefere başladıktan sonra da armatörün geminin sefere düzgün devam etmesinden sorumlu olduğunu ifade eden Erkeskin, “Aksine anlaşma yapılmadığı sürece gecikmelerden armatör sorumlu tutulmuyor ayrıca yük zararı dışında diğer hallerde de sorumluluklarda sınırlamalar var. Ayrıca elektronik ortamda işlemlerin hızlanması da sağlanacak” diyerek Rotterdam Kuralları’nın avantajlarını da belirtti.
2025 Atlas Lojistik Ödülleri’ni Kazananlar Ne Dediler? - Melike Batur2025 Atlas Lojistik Ödülleri yarışmasında “En Beğenilen Depo Yöneticisi (Online Oylama)” ödülünü alan Melike Batur’un tören sonrasında kameralarımıza yaptığı açıklamaları ekranlarınıza getiriyoruz.12 Aralık 2025 Cuma 13:15Lojistik
Mercedes-Benz Türk Kayseri’de Heska ile Hizmet Ağını GenişlettiMercedes-Benz Türk, Heska Kayseri bayisini hizmete açarak bölgede satış ve servis ağını güçlendirdi.11 Aralık 2025 Perşembe 16:59Ticari Araçlar
2025 Atlas Lojistik Ödülleri’ni Kazananlar Ne Dediler? - BASF TürkBASF Türkiye ve Orta Doğu, Gümrük ve Dış Ticaret Müdürü Güler Polat’ın Atlas Lojistik Ödülleri töreninde yaptığı açıklamaları ekranlarınıza getiriyoruz.11 Aralık 2025 Perşembe 15:37Ticari Araçlar
DP World Evyap Konteyner Elleçlemede 1 Milyon TEU Seviyesine UlaştıDP World Evyap, 2025’te bir milyon TEU konteyner elleçleme eşiğini aşarak Türkiye’nin lojistik kapasitesindeki dönüşümün öncüsü oldu. İleri teknoloji yatırımlarıyla güçlenen terminal, bölgesel ticarette yeni bir büyüme döneminin kapılarını aralıyor.11 Aralık 2025 Perşembe 10:03Denizcilik
Shell & Turcas Filoları Geleceğe Taşıyan Çözümlerini logitrans 2025’te Tanıttı“İşi için yolda olan insanların Shell’i” mottosuyla faaliyetlerini sürdüren Shell Filo Çözümleri, lojistik sektörünün en önemli buluşmalarından Uluslararası logitrans Transport Lojistik Fuarı’nda yerini aldı.10 Aralık 2025 Çarşamba 16:44Lojistik
Yerli Üretim Peugeot Expert Traveller Yollara ÇıkıyorBursa’daki Tofaş tesisinde üretimi başlayan Expert Traveller, güçlü donanımı ve 2.2 BlueHDi motoruyla Türkiye yollarına çıkmaya hazırlanıyor.10 Aralık 2025 Çarşamba 13:56Ticari Araçlar
Samsun Büyükşehir Acil Sağlık Filosu Volkswagen Crafter ile GüçlendiSamsun Büyükşehir Belediyesi, 100 ambulans ve 5 hasta nakil aracı olmak üzere toplam 105 adet Volkswagen Crafter aracı filosuna dahil ederek şehrin acil sağlık hizmetlerinde kapasite artışı sağladı.09 Aralık 2025 Salı 16:55Ticari Araçlar
İzmir İtfaiyesi Hızlı Müdahalede Tam Otomatiği Tercih Ediyorİzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı araç filosunda bulunan Allison 3000™serisi tam otomatik şanzıman donanımlı kamyonlar, yangın ve acil durum mahallerine hızlı ve güvenilir erişimi destekliyor.09 Aralık 2025 Salı 16:39Ticari Araçlar
Sürat Lojistik Avrupa Yapılanmasına HazırlanıyorYurt içinde kısa sürede güçlü bir büyüme yakalayan Sürat Lojistik, yurt dışında doğrudan yapılanma hedefiyle Doğu Avrupa’ya odaklanıyor. Şirket, Polonya ve Romanya’yı Avrupa’daki ilk operasyonel adım olarak konumlandırıyor.09 Aralık 2025 Salı 16:05Lojistik
IATA Hava Kargodaki Büyümenin Devam Edeceğini ve 2026’da Gelirlerin 158 Milyar Dolar Olacağını ÖngörüyorUluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA), tedarik zinciri sorunları sürerken küresel havayolu endüstrisinin kârlılığının dengelendiğini gösteren en son finansal görünümünü ve 2026 öngörülerini yayımladı.09 Aralık 2025 Salı 14:59Havayolu
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2025 Kargo Haber


















Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.