Demiryolunda planlanan yatırımlar ile Avrupa/Ortadoğu-Rusya ve Türki Cumhuriyetler arasındaki koridorda kesintisiz hizmet vermeyi amaçlayan firma, global bir marka ile Joint Venture anlaşmasını hayata geçirerek mevcut hava-deniz taşımacılığı faaliyetlerini de yüzde 200 oranında arttırmayı planlıyor.

2014 yılını birçok açıdan zorlu bir yıl olarak değerlendiren Ulusoy Holding Lojistik Grubu Genel Müdürü Ertunç Laçinel, özellikle iki seçimin yaşandığı yılın ilk yarısında piyasaların gereğinden fazla tedbirli olmasının ticareti olumsuz yönde etkilediğini vurguladı. Bu olumsuz süreçlerin lojistik sektöründe orta ve uzun vadeli planlar yapabilmeyi güçleştirirken aynı zamanda da planlanmış yatırımların ertelenmesine ve bazılarının da iptal edilmesine yol açtığını ifade eden Laçinel, bu etkinin sadece yerel firmalar için değil aynı zamanda Türkiye’de yatırımı olan ve yatırım yapmayı düşünen global oyuncuları da tedirgin ettiğini söyledi. Ancak tüm bu yaşananlara rağmen süreçlerin normale dönmesi ile birlikte sektörün hemen hareketlendiğini ve birçok olumlu gelişmelerin de beraberinde geldiğini kaydeden Laçinel, firmaları özelinde de değerlendirme yaparak; “Ulusoy Logistics olarak hem 2013 yılında gerçekleştirdiğimiz büyüme oranlarına devam ettik hem de hizmet yelpazemize yenilikler ve yeni müşteriler katarak ciromuzu ve kârlılığımızı arttırdık. 2013 sonunda yüzde 55 olan büyüme hızımız 2014 yılında ek yüzde 25’lik artışla devam etti. Büyüme rakamları sadece şirketimizin cirosal ve iş kolları anlamında değil, aynı zamanda yatırımlarımız ve grup olarak çok önem verdiğimiz istihdam konusunda da aynı oranda artış yaparak 2014 yılını geride bıraktık” dedi.

Ulusoy demiryolu yatırımlarını artırıyor

Bu yıl için öngörülerini de aktaran Ertunç Laçinel, “Daha önceki yıllarda gerçekleştirdiğimiz büyüme rakamlarımızı aynı şekilde 2015 yılında da artırarak devam etmeyi lojistik grubu ve bağlı servis birimlerimiz adına bütçeledik. Büyüme beklentimiz 2015 yılı için yüzde 45 ve takip eden yıl için yüzde 30 olarak hedefliyoruz” açıklamasını yaptı. 

Türkiye-Almanya arasında haftada iki kere demiryolu ile gerçekleştirdikleri seferlerin, Şubat 2015 sonu itibariyle haftanın her günü çift yönlü olarak treyler, swap body ve konteyner taşımacılığını kombine ederek çıkış sayıları ve ekipmanları da arttırarak devam edeceklerini açıklayan Laçinel, Türkiye’de kullandıkları Çerkezköy terminaline ek olarak, Derince ve Köseköy terminallerini de hizmete açacakları bilgisini aktardı. “Bunun yanında Avrupa güzergahında Cologne, Almanya’ya kadar her 400 km’deki terminallerimizde yükleme/boşaltma imkanımıza ek olarak güzergahımızı Paris, Fransa bölgesine kadar uzatıp hizmet alanlarımızı tüm Avrupa güzergahlarında genişletiyoruz” diyen Laçinel, yurtiçinde yapmayı planladıkları yatırımlar ile ilgili de şunları söyledi: “Yurtdışı güzergahlarımızdaki yeniliklerin yanında yurtiçinde de Köseköy/Eskişehir/Mersin/Adana ve Gaziantep arası aynı şekilde demiryolu/treyler-konteyner kombinasyonu ile yurtiçinde de hizmet vermeye başlayacağız. Bu bağlantıların tamamını da gerçekleştirdiğimiz takdirde Avrupa/Ortadoğu-Rusya ve Türki Cumhuriyetler arasındaki koridorda kesintisiz hizmet vermeyi amaçlıyoruz.

“Hava–deniz taşımacılığı faaliyetlerimizde yüzde 200 oranında artış hedefliyoruz”

Bu faaliyetlerimizin yanı sıra hava, deniz taşımacılığımız yapacağımız yeni bir yabancı ortaklı işbirliğimiz hayata geçecek. Tüm dünya çapında yaklaşık 400 ofisi bulunan global bir marka ile Joint Venture anlaşmasını hayata geçireceğiz bununla beraber mevcut hava–deniz taşımacılığı faaliyetlerimizi yüzde 200 oranında arttırmayı hedefliyoruz.

Mevcutta İstanbul, İzmit, Mersin’deki faaliyetlerimizin yanında depo yatırımlarımıza İzmir ile devam edeceğiz, önümüzdeki günlerde ise yeni depolarımızı hayata geçireceğiz. 

Yurtiçi lojistik hizmetleri alanlarında da yeni servislerimiz ve bağlı ciro büyümemiz gerçekleşecek 2015 yılında. Ayrıca Müşterilerimize yeni treyler tiplerimizle farklı hizmetler vermeye başlayıp, dedike araçlar ile şehir içi ve şehirlerarası dağıtımlarımızı arttırmaktayız.”

Enerji taşımalarında hizmet ve müşteri yelpazelerini artırdıklarını söyleyen Ertunç Laçinel, liman ve fabrikalar arasında konteyner taşımacılığı faaliyetlerini de yeni yatırımlar ile 2015 yılında büyüteceklerini ve portföye yeni müşteriler katacaklarını belirtti. Laçinel, demiryolu bağlantılı yeni otomotiv müşteri sayesinde de mevcutta devam eden konteyner ve yurtiçi taşıma faaliyetlerinde ciddi bir artış gerçekleşeceğini söyledi.

“İkinci çeyreğin sonlarına doğru piyasalar ciddi şekilde hareketlenir”

Genel olarak bakıldığında 2015 yılında beklenen değişiklikleri de sıralayan Ertunç Laçinel, geçtiğimiz yıl olduğu gibi yine bir seçim dönemine girildiğini hatırlatarak, kurlarda yaşanan değişimlerin orta ve uzun vadeli planlamaları zorladığını vurguladı. Fakat 2015 yılı ikinci çeyreğin sonlarına doğru piyasaların ciddi hareketleneceğini düşüncesini aktaran Laçinel, bu hareketlenmenin olumlu etkilerini sektörün de birebir yaşayacağını ifade etti.   

Lojistiğin stratejik sektörlerden biri olarak konumlandırılmasıyla ilgili düşüncelerini paylaşan Laçinel, “Son 20 yılın gözde sektörleri finans, hızlı tüketim, servis ve elbette lojistik sektörü; bu önem sektörümüzün mevcut olan ciro büyüklüğü ve nakit akışındaki cazibesi ile açıkçası öne çıkmakta ve yatırımcıların da ilgisini çekmektedir. Malumunuz olduğu üzere son yıllarda sektörümüzde birçok satınalma, birleşme ve yatırım fonlarının hareketliliği gözle görünür şekilde artmıştır, bunun da en büyük sebebi sektörün elinde tuttuğu ciro rakamlarıdır” diye konuştu.

“Rusya ile Avrupa arasında yaşanan gerilim Türkiye için fırsat”

Çevre ülkelerde yaşananların sektör üzerindeki etkisini de değerlendiren Ertunç Laçinel, “Özellikle Ortadoğu bölgesinde uzun süredir devam eden iç savaşın ticarete olan etkileri hepimiz tarafından malum, ticaretin yaşadığı olumsuz etkiyi sektörümüz de birebir olarak yaşamakta. Komşu ülkelerimizde yaşanan olumsuz değişimler bizim sektörümüz için çok büyük önem teşkil etmekte, bildiğiniz üzere zaman zaman Bulgaristan ile yaşadığımız geçiş problemleri, Ortadoğu’da yaşanan iç karışıklık ve İran’la yaşadığımız problemler sektörümüzü ve elbette hizmet verdiğimiz müşterilerimizi son derece olumsuz etkiledi.

Bunun yanında Rusya ile Avrupa arasında yaşanan gerilimi bir fırsat olarak görüyorum, özellikle Rusya gibi büyük bir nüfusa sahip bir ülkenin ihtiyacı olan ürünlerin Türkiye tarafından sağlanabilir olması hem lojistik sektörümüz hem de ihracatçılarımız açısından olumlu hale getirilebilir. Ancak bunun için hem devletimizin hem de sektör temsilcilerinin bu gerginliği fırsata dönüştürmek için daha fazla çaba göstermesi gerektiğini düşünüyorum.” 

“Birden fazla dernek ve farklı menfaatleri korumaya çalışıyor”

Yürürlüğe giren ve büyük tepki gören Gümrük Genel Tebliği'nin muhtemel etkilerini değerlendiren Laçinel, şunları söyledi: “Bence buradaki ana sorun, sektörümüzün ve elbette sektörümüzde hizmet veren kurumlarımızın yeterince iyi ve doğru şekilde temsil edilmediğini düşünüyorum. Birden fazla dernek ve birden fazla oluşum/hareket; farklı menfaatleri korumaya çalışıyor kendi bireysel açıları itibariyle haklı olarak; ancak buradaki temel başarı ortak noktayı, faydayı sağlamaya çalışmak için hareket etmektir. Maalesef bir araya gelip isteklerinizi doğru zamanda doğru kişiler ile paylaşamazsanız, sadece herhangi yeni bir uygulamaya karşı gelip bununla ilgili kendi içinizde bazı hareketler yaparsanız görüldüğü üzere bunun sektörümüzde hiç kimseye faydası olmaz. Biz her zaman yetkili merciler ile gerekli şekilde görüşlerimizi paylaştık hatta son uygulama için de gerekli girişimleri sektörümüz adına yaptık ve bazı konularda olumlu sonuçlarını aldık. Elbette her yeni uygulamada bazı aksaklıklar ve sıkıntılar yaşanabilir ancak belirttiğim gibi tek vücut olmak, ortak hareket etmek ve elbette doğru paylaşımlar ile görüş alış verişinde bulunmak gerekir.”

Yakın ve orta vadede Türk taşımacılık sektörünü, riskleri ve fırsatlarıyla yorumlayan Laçinel, Türk taşımacılık sektörünün önünde halen büyük fırsatlar olduğunu, aktarırken, “Fırsatların yanında elbette bazı zorluklar da mevcut ancak güçlü bir temsil yapısı ve buna bağlı bir oluşum içine girmek hem yerel hem de uluslararası arenada çok önemli. Hükümetimizin son derece başarı ile gerçekleştirmekte olduğu altyapı ve yeni yatırım çalışmaları var, aynı zamanda taşımacılık gerçekleştirdiğimiz ülkelerde de bizler için birçok yeni olanaklar mevcut. Tüm bu ulusal ve uluslararası imkanları doğru şekilde harmanlayıp doğru yerlerde faaliyetlerimizi devam ettirirsek bölgemizde lojistik alanında lider bir ülke olacağımızı düşünüyorum” dedi.