23 Aralık 2024
  • İstanbul7°C
  • Ankara1°C

Otomotiv Sektörü Araç Lojistiğini Yarı Yolda Bırakmadı

Tüm dünyada pek çok alanda durgunluk yaşanırken otomotiv sektörü hem kendisini ileriye götürdü hem de genel ekonomilerin istikrarına katkı sağladı.

Otomotiv Sektörü Araç Lojistiğini Yarı Yolda Bırakmadı

16 Mart 2017 Perşembe 10:44

2016 yılında tüm dünyada 88.1 milyon otomotiv ve hafif ticari araç satıldı. Böylelikle satışlar bir önceki yola göre yüzde 4.8 artmış oldu. Bu satışlarda sermaye birikimini artıran Çin’in payı oldukça yüksek.

Türkiye’deki satış memnun etti

2016 yılında Türkiye’de 756.938 adet otomobil ve 226.782 hafif ticari araç satıldı. Bu dönemde otomobil pazarı yüzde 4 büyüdü. Türkiye otomotiv üretimi ve ihracatında da 2016’yı başarılı bir şekilde geçirdi. 2016 yılında toplam üretim bir önceki yıla göre, yüzde 9 artarak 1 milyon 486 bin adet, otomobil üretimi ise yüzde 20 oranında artarak 951 bin adet düzeyinde gerçekleşti.

Ticari araç grubunda, 2016 yılında üretim bir önceki yıla göre yüzde 6 oranında daralırken, hafif ticari araç grubunda daralma yüzde 2, ağır ticari araç grubunda ise yüzde 44 seviyesinde gerçekleşti.

AB iyiyse biz de iyiyiz

Türk otomotiv endüstrisinin 2016 yılında yapılan toplam otomotiv ihracatının yüzde 79'unu AB ülkelerine gerçekleştirdiğini göz önüne alırsak; Avrupa otomotiv pazarı ve ABD'de otomobil satışlarına da bakmamız gerekiyor.

Avrupa otomotiv pazarı AB (28) ve EFTA ülkeleri toplamına göre 2016 yılında yüzde 7,2 artarak 17 milyon 537 bin adet seviyesinde gerçekleşti. Türkiye, aynı dönemde, yüzde 0,3 azalış ile Avrupa otomotiv satışları sıralamasında 6. ülke konumunda yer aldı. Otomobil pazarı yüzde 6,5 artarak toplam 15 milyon 132 bin adete ulaşırken Türkiye, yüzde 4,3 artış ile Avrupa otomobil satışları sıralamasında 6. oldu. Hafif ticari araç pazarı yüzde 11,6 artarak toplam 1 milyon 987 bin adede yükselirken Türkiye, yüzde 6,4 azalış ile Avrupa hafif ticari araç satışları sıralamasında 4. sırada yer aldı. İngiltere’de toplam otomobil satışı 2016'da yüzde 2 artarak 2 milyon 692 binle rekor seviyeye ulaştı.

ABD'de 7 yıldır artış eğiliminde olan otomobil satışları, 2016'da 17 milyon 550 bine yükselerek rekor seviyeye geldi.

Hem büyüklerin hem de yabancıların gözü araç lojistiğinde

Otomotiv Sektörü Araç Lojistiğini Yarı Yolda Bırakmadı

Türkiye’de yakın zamana kadar özellikle bölgesel bitmiş araç taşımalarını yerel ve küçük ölçekte firmalar gerçekleştiriyordu. Fakat yerli büyük firmalar da ardı ardına bu alanda özel departmanlar kurarak sektöre giriş yapıyorlar. Diğer yandan özellikle ithal otomotiv taşıyıcısı yabancı firmaların da yerel operasyonlara dahil olma istekleri gözlerden kaçmıyor. Genç nüfusa sahip olan Türkiye hem üretim hem de tüketim anlamında otomotiv sektörünün önemli oyuncularından ve pazarlarından biri. Tahminler Türkiye’nin bu konumunun güçlenerek ilerleyeceğini ön görüyorlar.  

Sektör 2017’den umutlu ama karlılıktan şikayetçi

Görüşlerine başvurduğumuz Araç Lojistikçileri Derneği (ARLOD) Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ağaçlı, 2016 yılında hedeflenen araç taşıma rakamlarına ulaşılmış olmasına karşın, kazanç bakımından, girdi maliyetlerindeki artışların, kar marjının düşüklüğü göz önüne alındığında, ne yazık ki sektörün arzu edilen karlılığa ulaşamadığını belirtti.

Araç Lojistikçileri Derneği (ARLOD) Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ağaçlı2017 yılı beklentilerini açıklayan Ağaçlı şöyle devam etti; “2017 yılı Ocak ayı otomobil ve hafif ticari araç pazarı yüzde 8 artarak, 35 bin 323 adet otomobil satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 10 artarak 25 bin 689 adet, hafif ticari araç pazarı ise yüzde 3 artarak 9 bin 634 adet oldu. Ocak 2017 rakamları beklentilerin aksine pozitif gelmesi, Ocak 2016 yılı negatif rakamların düzeltilmesi olarak görülebilir.

2017 yılı için uzmanların ortaya koyduğu ekonomik veriler, cari yıl için endişelerimizi az da olsa artırdı. Söz konusu endişelerimize temel teşkil eden kalemlere bakacak olursak;

Dünya Bankasının 2017 yılı için ham petrol fiyatı tahminini 55 dolara yükseltmesi, Fed’in 2017 yılında 3 kez faiz artırımı yapılabileceği sinyalleri vermesi, Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşları Fitch'in Türkiye'nin kredi notunu "yatırım yapılabilir" seviyenin altına düşürmesi, Standard and Poor's, Türkiye'deki 4 bankanın not görünümünü "durağan"dan "negatif"e indiren raporu; Öte yandan yurtiçinde, TCMB’nin "2017 yılı Şubat ayı Beklenti Anketi" sonuçlarını göre; Yıl sonu döviz kuru beklentisi 3,88 TL, yıllık bileşik faiz oranı beklentisi yüzde 10,43, enflasyon yıl sonu TÜFE beklentisi yüzde 8,87, ekonomik büyüme beklentisi yüzde 2,9, cari işlemler açığı beklentisi 35,6 milyar dolar ve benzeri verilerdir.

2017 yılı her türlü endişe ve beklentilere rağmen otomotiv pazarının yılın ikinci yarısından itibaren yeniden bir yükseliş trendine girmesini bekliyoruz. 2017’nin ilk aylarında, otomotiv sektöründe; hem kur artışı hem de ÖTV artışı iç pazarda fiyatlara kademeli olarak yansıyacaktır. Yılın ilk çeyreğinde pazarda önemli bir daralma beklentisi hakim. Ancak, ikinci çeyrekte oluşacak kur ve faiz oranlarının seyri, bu yıl pazarın nasıl gelişeceğini belirleyen önemli etkenlerden biri olacaktır. Ekonomik verilerden kaynaklanan nispeten olumsuz sinyallere rağmen hükümet ve sektör dinamikleri bu duruma kayıtsız kalmayıp gerekli desteği sağlayacaktır. Gerek ÖTV artışı gerekse dalgalanan kurlar ve faizler nedeniyle oluşan fiyat baskısına rağmen, ülkemizin otomotiv sektörü potansiyeli bunun çok daha üzerinde bir marja sahip olduğunu düşüncesindeyiz. Buradan hareketle, 2017 yılı ya kabul edilebilir az bir kayıpla veya 2016 yılı rakamlarına yakın bir seviyede 850-900 bin aralığında kapatacaktır. ARLOD olarak beklentimiz ise, Türkiye Otomotiv Sektörü dinamik yapısıyla geçmiş yıllarda olduğu gibi üretim, ihracat ve pazar payını koruyacağına ve sektörel gelişimini devam ettireceğine kanaatimiz tamdır. Son yıllarda, Türk otomotiv sanayisinin Ar-Ge ve mühendislik alanına yaptığı yatırımlar, kapasite artırımı ve yeni model lansmanlarıyla, otomotiv üretiminde Avrupa'nın önemli merkezlerden birisi olmasını bekliyor ve temenni ediyoruz.”

Türkiye araç üretiminde fırsatları değerlendirebilir

Avrupa Araç Lojistikçileri Derneği(ECG), Avrupa bölgesinde araç üretimi ve lojistiği hakkında çok kapsamlı bir rapor hazırladı. Raporun detaylarında Türkiye’nin araç üretimindeki istikrarlı büyümesi ve potansiyeli de gözler önüne serildi. 2014 ve 2015 istatistiklerine bakıldığında AB ülkelerinin ortalama otomobil üretim artışı yüzde 6.2 iken Türkiye’nin bu alandaki büyümesi yüzde 2.7 oldu. Ukrayna’nın yüzde 79.8 ve Rusya’nın yüzde 28.4 oranlarındaki düşüşü Türkiye için önümüzdeki dönemde büyük bir fırsat olarak karşımıza çıkıyor. Avrupa genelinde artan maliyetler, Rusya ve Ukrayna gibi ülkelere yatırımdaki isteksizlik Türkiye’nin önünü açıyor.

Araştırmada bu paralelde dikkat çeken bir başka gösterge de otomobil sanayinde büyük oyuncular olan Japonya ve Güney Kore’nin yerel üretimlerindeki düşüş. Aynı dönemde Japonya’da üretim yüzde 6.4 oranında düşerken, Güney Kore’de sadece yüzde 0.1 artış gösterdi.

Hız avantajı devreye giriyor

Otomotiv Sektörü Araç Lojistiğini Yarı Yolda Bırakmadı

Tüm tüketim mallarında olduğu gibi otomotiv ürünlerinde de trendler ve ürünler hızla değişiyor. Bu sebeple merkezi üretim yerine yerel üretimler tercih ediliyor. Özellikle yoğun rekabetin yaşandığı otomobil sektöründe lojistik maliyetler de firmaları yerel yada bölgesel üretime zorlayan nedenler arasında. Yine ECG’nin araştırmasına baktığımız bu öngörüyü destekleyen rakamlarla karşılaşıyoruz. Tüm Amerika kıtasının en büyük otomobil üreticisi olması beklenen Brezilya üretimde yüzde 19.8 düşüş yaşadı. Bu düşüşün nedenleri arasında bölgesel ekonomik durgunluklar kadar yüksek lojistik maliyetleri de bulunuyor. Örneğin Brezilya’da üretilen ve perakende satış fiyatı 10 bin USD olan bir otomobilin Kanada’ya ulaştırılması için bin USD’ye yakın bir lojistik maliyet ortaya çıkabiliyor.

Araç lojistiğinde uzman limanlar artıyor

Türkiye’nin otomotiv ihracatı arttıkça araç lojistiğinde uzman limanlarımızın sayısı da artıyor. Derince, Dilovası, Gemlik, İzmir, İskenderun gibi önemli liman bölgelerimizde bu alanda özel hizmet veren limanlarımız sayesinde üretim ve sevkiyat zincirinde aksamalar minimuma indirilerek hizmet veriliyor. Bu limanlar sık sık depolama alanlarına ve altyapı gelişimine de yatırım yapmayı sürdürüyorlar. Avrupa Araç Lojistikçileri Derneği(ECG) kısa bir süre önce yayınladığı kapsamlı raporda mevcut araç üretimi ve ihracatı ile lojistik altyapının paralel ilerlediğini, sektörün istikrarlı bir şekilde büyümesine devam edeceğini öngördüğünü söyledi.

Otomotiv Lojistiğinde Uzmanlaşan Limanlarımız Artıyor

Otomotiv ihracatımız arttıkça bu işin sac ayaklarında da uzmanlaşma ön plana çıkıyor. Arkas bünyesinde hizmet veren Autoport Liman İşletmeleri A.Ş. teknolojiye ve insan kaynaklarına yaptığı yatırımla dikkat çekiyor. Tesisin işletme müdürü Bilgin İşler, aynı anda 2 RO-RO gemisine hizmet verebilme imkanına sahip olan iskele ile yıllık 400 bin araç elleçleme kapasitesine ulaştıklarını söyledi.

Araç lojistiğinde de dijitalleşmenin ön planda olan trend olduğunu vurgulayan Bilgin İşler şöyle devam etti; “Limanlarda kullanılan Terminal İşletim Sistemleri’nin limanlara uğrak yapan armatörlerin ve OEM-distribütör firmaların sistemlerine entegre edilmesi ve bu sayede eş zamanlı bilgi akışının sağlanması önem arz ediyor. Bu bilgi ile hem armatörler hem de otomotiv üreticileri-distribütörler gemilerini ve yüklerini takip edebilecek, geminin operasyonunun hangi aşamada olduğunu ve ne zaman tamamlanabileceğini görebilecek. Otomotiv üreticileri ve distribütör firmalar ise, araçlarını şasi numaraları ile takip edebilecek, yüklerinin hangi aşamada ve hangi süreci beklediğini görebilecek. “Dijitalleşme” vasıtasıyla eş zamanlı bilgi paylaşımı, araç lojistiğinin deniz-kara-demiryolu entegrasyonlarını sağlayabilmek ve yüklerin durumuna göre taşımayı organize edebilmek için firmalara katkı sağlayacağı düşünülüyor.”

Sektörde yaşanan sorunlara ve çözüm önerilerine de değinen Bilgin İşler sözlerini şöyle tamamdı; “Aslında bu konu daha ziyade OEM ve distribütör firmaların etkilendiği bir konu. Operasyonel süreçlerdeki verimliliği arttırmak için limanlar ile üreticilerin tesisleri ve distribütör firmaların depolama alanları arasındaki bağlantı yollarının iyileştirilmesi, limanlara erişim yollarının ıslah edilmesi ve limanlara demiryolu bağlantısı yapılması, araç lojistiğini daha verimli hale getirecektir. Araç lojistiğindeki hareketler araç satışları ile doğru orantılı olduğundan, piyasadaki hareketliliği arttırıcı yönde ÖTV düzenlemelerinin ele alınmasının sektöre pozitif yönde ivme kazandıracağı düşünülüyor.”

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON DAKİKA