22 Aralık 2024
  • İstanbul6°C
  • Ankara6°C

Korona Günlerinde Hayatın Devamı İçin Önce Sağlık Sonra Lojistik

Salgın tüm dünyayı sarınca ilk akla gelen, sokağa çıkma yasakları oldu. Ancak bu arada hayatın devamı için kamyonlar, gemiler, uçaklar, trenler yoldaydı. Giderek sayıları azalsa da sokaktan hiç çekilmeyenler de lojistikçiler oldu.

Korona Günlerinde Hayatın Devamı İçin Önce Sağlık Sonra Lojistik

30 Nisan 2020 Perşembe 21:05

Başta sürücüler olmak üzere zorunlu ihtiyaç maddelerini dağıtan kuryesinden kamyonet sürücüsüne, yurtiçi kamyon şoföründen uluslararası yollarda çalışan treyler sürücülerine kadar pek çok kesim çalışmasını sürdürdü. Kimi mobileti ile pizza götürdü kimi treyler dolusu maske...

Pek çok ülkede alınan en katı önlemler bile lojistik faaliyetlerine son verme düzeyine gelmedi. Örneğin salgının merkezi haline gelen ABD, Kanada ve Meksika sınırından geçen kamyonların şoförlerinin ateşini ölçüp normal çıkan şoförün çalışmasını sürdürmesine izin verdi. Türkiye ise yurt dışından gelen şoförlere, 14 günlük karantina kuralına uymalarını önerdi. Şoförler de nakliyeciler de bundan elbette sıkıntı çekti. Bu arada sektör dernekleri soruna ilişkin çeşitli girişimlerde bulundu. Sonunda, en çok yakınılan iki konudan biri olan vizelere ilişkin olarak UND’den gelen gelen haberde; ‘şoförlerin vize süreleri uzatılmıştır’ denildi. Uygulamanın başlangıç tarihini 8 Nisan olarak veren açıklama şöyle:

“Federal Almanya İçişleri Bakanı Horst Seehofer tarafından imzalanan genelgede; 17 Mart 2020 veya 17 Mart 2020 sonrası ve bu genelgenin yürürlüğe girdiği tarihten önce Federal Almanya topraklarına seyahat etmiş ve genelgenin yürürlüğe girdiği tarih itibaren Federal Almanya topraklarında bulanan yabancıların vize sürelerinin bitiminden itibaren 30 Haziran 2020 tarihine kadar vize (oturum) süreleri uzatılmıştır.”

‘Kar Değil Ar Günü’

Karantina uygulaması sürse de; ‘Gün, Kar değil ar günü’ diyen Türkiye’nin lojistik dünyasının aktörleri, görüşlerini Kargo Haber ile paylaştı. Bunlardan biri de Netlog Yönetim Kurulu Başkanı Şahap Çak. Her gün binlerce kamyon ve treyleri yurtiçinde ve dışında harekete geçiren ve yöneten Netlog adına, ‘bu döneme özgü bir sorunla karşılaştınız mı’ sorusuna tek kelimeyle ‘evet’ diyen Şahap Çak; ‘Uluslararası nakliyede bilindiği gibi kapılar kapandı, müşteriler üretimi durdurdu, yurtdışında araçlar ve sürücüler mahsur kaldı’ dedi. Şahap Çak şunları söyledi:

Netlog Yönetim Kurulu Başkanı Şahap Çak: Herkes Kendi Derdinde

Netlog Yönetim Kurulu Başkanı Şahap Çak“Yurt içinde güvenlik kontrolleri ile şehir giriş çıkışlarında uzun yol araçlarımız saatlerce kontrol noktalarında kuyruk beklediler.

Avrupa’da hayat devam etsin diye lojistikçilere özel destekler verildi, yol yasakları kaldırıldı. Tedarik zinciri aksamasın diye özel uygulamalar yapıldı.

Yurtiçi kapasitemiz yüzde 90 çalışıyor, yurtdışı kapasitemiz ise 25 çalışıyor.

Tüm elemanlara Sağlık Bakanlığı talimatları yönünde koruyucu maske, eldiven, dezenfektan dağıtıldı. Ofislerimizde personeli şimdilik 2 şer hafta ücretli olarak izne gönderdik.

Salgın uluslararası kara nakliye ciromuzu, yüzde 75, Avrupa operasyonlarımızı yüzde 40, yurtiçi operasyonlarımızı kümülatifte etkilemedi. Neticede Netlog Grup olarak Mart ayı ciromuzda yüzde 25 kaybettik, nisanda göreceğiz.

Herkes kendi derdinde, hiçbir şey beklemiyoruz. Çare kendimizde.”

‘Hayatın Devamı’na Odaklanan Arkas’da Herkes İşinin Başında...

‘İçinde bulunduğumuz dönemde tedarik zincirinde devamlılık pek çok kurumun en önemli önceliği konumunda’ diyen Arkas yöneticileri, ‘Sağlığımızı korumaya çalışmanın yanında, hayat devam ettiği sürece temel ihtiyaçların giderilmesi gerekiyor.’ diyerek şunları söyledi:

“Üretici firmaların faaliyetlerini sürdürebilmesi, özellikle temel gıda ve sağlık malzemeleri ile hammaddelerin ihtiyaç olan yere, ihtiyaç olan miktarda, ihtiyaç olan zamanda sağlanabilmesi için tedarik zincirinin aksamadan devamı çok önemli.”

‘Acente grubu yurtdışında 23 ülkede 61 ofisi ile o ülkelerin koşullarına göre hizmet vermeye, Arkas Line da servis verdiği 68 limanda gemi operasyonlarına kesintisiz devam ediyor.’ diyen Arkas Line CEO’su Can Atalay; ‘dünyada oluşan yeni şartlara göre hizmet verebildiklerinin’ altını çizerek; ‘Biz bölgesel bir hat olduğumuz için müşterilerimizin konteyner ihtiyaçlarını karşılamada sıkıntı yaşamıyoruz.’ dedi. CCO, Arkas Line Bölge Yönetimi Ece Çokdeğer de; ‘İşimizin merkezinde insan var - müşterilerimiz, iş ortaklarımız, mesai arkadaşlarımız. Bu sebeple, önce sağlık diyoruz. Bununla beraber, müşterilerimizin ticari faaliyetlerinin aksamaması için de tüm tedbirleri alarak hizmetlerimizi aralıksız sunmaya devam ediyoruz” şeklinde konuştu. ‘Geçen hafta A planı devreye almıştık bu hafta B planına geçtik.’ diyen Arkas Lojistik CEO’su Onur Göçmez, “Tüm senaryolara karşı önlemlerimiz hazır. Bu dönemde müşterilerimiz ile daha güçlü bir bağ kurmaya başladık, birlik beraberlik arttı.” bilgisini paylaştı

korona-gunlerinde-lojistik-02.jpg

RO-RO Minimum Temas Sunar

‘DFDS olarak salgın döneminde, tedarik zincirinin devam etmesinin yani sağlık, gıda ve temel ihtiyaç maddelerinin temininin büyük önem taşıdığının bilincindeyiz.’ diyen DFDS Akdeniz İş Birimi Başkanı Lars Hoffmann, ‘Refakatsiz araç taşımacılığını kolaylaştırmak için kullanabileceğimiz tüm intermodal taşımacılık araçlarını da yakından takip ediyoruz. İtalya’ya şoför ve araç giriş çıkışlarını azaltmak amacıyla tren seferlerimizi artırdık.’ diyerek şunları söyledi:

“Gemi personelimiz yurtdışında insanlarla temas etmeden görevlerini yerine getiriyor. Treylerler de minimum insan teması sağlanarak gemilere yükleniyor. Öte yandan önleyici tedbir olarak tüm gemilerimiz, limanlar ve limanlardaki ortak kullanım alanları periyodik olarak dezenfekte ediliyor.”

Kantek; ‘Biliriz ki Lojistik Hayattır’

‘Son yaşadıklarımız gerçek anlamda ezber bozdu.’ Bu sözler aynı zamanda; ‘Bizler global oyuncular olmamız nedeniyle, dünyanın herhangi bir köşesinde yaşanan her türlü acil durumu yakinen takip eder, bilgi sahibi olur ve önlem geliştirip acil durum planı yaparız. Bu bizim yaşam modelimiz ve hayatta kalma şeklimizdir.’ diyen Pan Lojistik Başkanı Gülriz Kantek’e ait. Salgın günlerinde yaşananları KH için değerlendiren Kantek, ‘Tedarik zincirinin omurgası  lojistik hizmetleri gerçek anlamda hiç durmadı.’ diyerek şunları söyledi:

“Avrupa’da kapanan karayolu sınır kapıları, karayolu taşımacılığında gecikmelere neden oldu. Ayrıca kesintisiz devam eden deniz yolu taşımaları, liman hizmetleri, daralan kara ve havayolu kapasitelerinin yükünü büyük oranda omuzladı.

Bu bir savaş ve savaşlarda lojistik başarılar kazanan tarafı belirler. En ön cephede savaşan sağlık çalışanlarımızdır. Ancak tedarik zinciri ve lojistik hizmet üretenlerinin çalışmadığı ve  gerekli ekipman tedariği sağlanamadığı durumda,  bu salgın karşısında çaresiz kalacaklardır.”

Gülriz Kantek, evden çalışma konusunda ise ‘Lojistik fiilen sahada olunması gereken bir iş kolu olması nedeniyle, tam anlamıyla evden çalışmak mümkün değil.’ dedi.

Kargalıoğlu; Türkiye Hızlı Toparlanır

Dünyadaki toparlanma 2 yıl sürse de Türkiye’de salgın sonrası toparlanmanın yılın ikinci yarısı ile birlikte hızlanacağını belirten Soft İş Çözümleri A.Ş. Genel Müdürü Ergin Kargalıoğlu; ‘Dijitalleşme kavramının kalıcı bir şekilde öne çıkması ile kurumların dijital dönüşüm sürecine bir an önce ve daha fazla geç kalmadan başlamasını hararetle tavsiye ediyorum.’ diyor. ‘Türkiye’nin son yıllarda geçirmiş olduğu krizleri düşünecek olursak büyük uluslararası şirketler hariç maalesef şirketler gerekli olan dijitalleşme ile ilgili yatırımlarını yapmadılar, yapamadılar.’ diyen Kargalıoğlu, lojistik sektörüne ilişkin şöyle dedi:

“Lojistik/ulaştırma faaliyetlerinin hizmet sektöründe olduğunu düşünürsek, bir üretim şirketi gibi fabrikalar/tesisler olmadan uzaktan/evden çalışarak dijitalleşme süreçlerini kademeli olarak hayata geçirmek çok daha kolay olacaktır. Lojistik şirketlerini ‘dijital bir işletme’ye dönüştürmek ana hedef olmalı ve gelecekte her zaman olduğundan daha fazla verimli çalışmaları gerektiğini bilmelidirler.  Pazarlar sürekli değişmekte ve rekabet artmaya devam etmektedir. Karlı operasyonlar yaratılması ve sürdürülebilirliğin sağlanması için dijitalleşme imkanlarının sonsuz olduğunu ve muazzam zaman baskısını yeni dijital dünyada da devam edecek olduğunu bilmek gerekmektedir.”

Ekiz; İntermodal altyapımız ile sorunsuz hizmet veriyoruz

Salgın nedeniyle sınır ka­pılarında tıkanmalar yaşan­dığını Ekol Türkiye Müdürü Arzu Akyol Ekiz, ‘Sınır kapı­larındaki kısıtlamalar nede­niyle karayolu taşımacılığını neredeyse durma noktasına getirildi.’ dedi. Sınır kapıla­rında kilometrelerce uzanan tır kuyrukları oluştuğunu be­lirten Ekiz, şunları söyledi:

“Bugün geldiğimiz noktada farklı taşıma modellerine sahip olmanın risk yönetimindeki et­kisini ve sağladığı katkıyı yaşa­yarak görüyoruz. Bu zorlu dö­nemde intermodal, en az hasar alan taşımacılık yöntemi oldu.  İntermodal taşımacılık mo­deline sahip olmayan birçok firma şu anda ciddi sıkıntılar yaşıyor. Biz, 12 yıldır başarıy­la sürdürdüğümüz intermodal taşımacılık modelimiz ile kara taşımacılığına alternatif getire­bildik. İntermodal taşımacılık­taki deneyimimiz ile kesintisiz ve sorunsuz bir şekilde hizmet vermeye devam ediyoruz.”

Uslu: Lojistik yapma hızı ilerleyecek

‘Işınlanma Bile İcat Edilse Lojistik Sektörü Var Olacak’ diyerek lojistikçilere moral veren Select Bilişim Yönetici Ortağı Çiğdem Uslu, ‘Aslın­da birçok firma, virüs salgını ilk Çin’de ortaya çıktığında Türkiye’ye geleceğini düşün­meden veya kabullenmeden herhangi bir hazırlık yapma­dan işlerine devam etti.’ dedi. Avrupa’ya gelince de birçok firmanın hazırlık yapmadığını belirten Uslu, şunları söyledi:

“Ne zamanki salgın artık Türkiye’ye geldi, o zaman ne yapacağız panikleri başladı. Tabi ki hazırlanan, hazırlıkla­rını tamamlayan firmalar var­dı. Bu salgın sadece bir sektörü etkileyen değil, her sektörü, her bireyi etkileyen yeni koşul­lar doğurdu. Artık fiziki olarak firmalar arası dolaşan, devlete veya kamu kurumlarına beyan edilen evrakların da bu dönem içinde dijitalleşmesinin önemi görüldü. Ordino vb bazı bel­geler artık bir an önce dijital imzalar ile dijital olarak gerek­li yerler arasında iletilebilmeli. Bunun için blockchain vb. teknolojiler ile altyapılar ku­rulmalı ve ivedi şekilde devre­ye alınmalı. Bunlar yapıldıkça lojistik yapma hızı ilerleyecek, işlerin yapılma şekli yeni dün­ya düzenine uyum sağlayacak.”

Özekin; Proaktif bir iş planı uyguluyoruz

‘Karşılıklı geliştirdiğimiz proaktif bir iş planı çerçe­vesinde hareket etmekteyiz’ diyen Alışan Lojistik İcra Kurulu Üyesi Ayhan Özekin, salgın sürecini Kargo Haber için değerlendirdi. Özekin, yaptığı değerlendirmede ‘bu süreçte bir takım zorluklarla karşılaştıklarını belirterek, yurt dışından dönen şoförle­rin 14 günlük karantina uy­gulaması için ‘bizi çok zorla­dı’ diyerek şunları söyledi:

“Ağırlıklı olarak kimyasal madde ve FMCG lojistiği yap­tığımız için gıda ve temizlik malzemesi sektörlerine verdi­ğimiz hizmetlerde şu ana kadar çok bariz bir kapasite azalması olmadı. Çarkların dönmesi ve tüketicinin temel ihtiyaçlarına ulaşabilmesi için tedarik zinci­rinin önemli bir halkası olarak görevimizin başındayız.”

Hatipoğlu: Kargo uçaklarına talep arttı

Lufthansa Cargo Türkiye Direktörü Hasan Hatipoğlu‘Yolcu uçaklarının kargo kapasitelerinin kullanılamadı­ğını, bunun da kargo uçakları­na talebi aşırı artırdığını belir­ten Lufthansa Cargo Türkiye Direktörü Hasan Hatipoğlu, ‘Grup bünyesindeki Lufthan­sa, Austrian Airlines, Euro­wings, Lufthansa CityLines,  Swiss Air Lines, Brussels Airli­nes ve Eurowings şirketlerinin yolcu uçaklarının seferden çe­kildi.’ diyerek şunları söyledi:

“Global pazarda toplam kapasitemizin yüzde ellisine tekabül eden dünyanın sayı­lı, Avrupa’nın bu en büyük filosunun uçaklarının kar­go kompartmaları kullanım dışı kaldı. Kargo uçaklarına talep aşırı arttı. Bazı yolcu uçaklarımız, özellikle Çin’den Avrupa’ya taşınacak yardım malzemeleri için sadece kargo kullanımına tahsis edildi.”
 



Korona Etkisi Stoksuz Üretim ve Perakende Süreçlerine Son Verebilir

Tüm dünyayı etkisi altına alarak binlerce insanın ölümüne, yüzbinlerce insanın hastalanmasına sebep olan korona virüsü, son yüzyılın en büyük daralmalarından birini de beraberinde getiriyor. Dünya ekonomisine etkileri henüz kestirilemeyen ancak büyük bir darbe vuran korona virüsü, tüm dünyada deprem etkisi yaratıyor.

İlk olarak Çin’de görüldüğü zaman fabrikaların kapanmasıyla ve lojistik sürecin aksamasıyla küresel tedarik zincirine etkileri konuşulan hastalık, değişen merkeziyle birlikte yakın gelecekte daha pek çok şeyi değiştirecek gibi duruyor.

Batı dünyasında pazar bulan Çin ürünlerinin ilk başta Çin’deki üretimin durmasıyla hedef pazarlara ulaştırılamaması, tedarik zincirlerinde kırılmaya yol açtığı için küresel üreticilerin farklı kaynak ülkelerden tedarike yönelmesi konuşulurken, krizin Avrupa’da etkisini artırmasıyla yeni bir sürecin ilk adımları da atılmış oldu.

Krizin pek çok ülkede panik havası yaratması ve ülkelerin bağımsız olarak sınır kapılarında önlemler almalarıyla, başta gıda ve sağlık ürünleri olmak üzere malların market raflarında yerini alıp alamayacağı da sorgulanmaya başladı.

Hem üretimde hem de perakende de ‘milk run’ olarak adlandırılan ve stoksuz bir şekilde işlerin yürümesini sağlayan sistem de sorgulanmaya başlandı. Özellikle stratejik gıda ve tıbbi ürünler için dünyanın her yerinden devlet kurumları farklı stok ve depolama projelerini hayata geçireceklerini açıkladılar.

Yapılan bu açıklamaların yerine getirilmesi ve virüs sürecinin belirsiz bir şekilde uzaması son 25 yıla damgasını vuran tüm üretim ve iş yapış süreçlerinin de değişmeye başlayabileceğinin sinyallerini veriyor.

Bugüne kadar serbestleşme ve küreselleşme trendi doğrultusunda dünyadaki en ekonomik kaynakları kullanan reel sektörler, gelecek süreçte faaliyetlerini kısıtlı koşullar altında bile sürdürülebilir hale getirmek için daha kapalı-daha bölgesel bir süreci takip edebilirler.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON DAKİKA