22 Kasım 2024
  • İstanbul12°C
  • Ankara15°C

KargoHaber Dergisi 200. Sayısını Kutluyor

Türkiye’nin ilk lojistik&taşımacılık dergisi KargoHaber, 200. sayısı ile karşınızda. 1998 yılında yayın hayatına başlayan KargoHaber, 17 yıldır sektörden gelişmeleri okuyucularına aktarıyor.

KargoHaber Dergisi 200. Sayısını Kutluyor

18 Eylül 2015 Cuma 15:41

Ayrıca sektörün sorunlarının, gelişimine yönelik tartışmalarının masaya yatırıldığı bir platform olma özelliğini sürdürüyor.

Lojistik&taşımacılık sektöründe çok tecrübeli bir ekip tarafından yayına hazırlanan KargoHaber, yalnızca Türkiye’deki değil dünyadaki sektörel gelişmeleri de yakından takip ederek sektör temsilcilerine ışık tutacak haberlere, raporlara, istatistiklere sayfalarında yer veriyor.

Bu amaç ve bilinç ile yoluna devam eden KargoHaber’in elinizde bulunan özel sayısında sektörün gelişimini aktardığımız haberleri, röportajları, fotoğrafları nostaljik bir tatla sizlere aktaralım istedik.

Keyifli okumalar dileriz…

KargoHaber ve Sektörün Elele Yolculuğu

KargoHaber Dergisi’nin yayın hayatına başladığı yıl olan 1998’den günümüze kadar geçen 17 yıllık zaman içinde, Türk taşımacılık sektörü ve sektörün en önemli iş enstrümanı olan ticari araçlar endüstrisinde yaşanan değişikliklerin baş döndürücü olduğunu söylersek abartmış olmayız.

Lojistik kavramının askeri bir terim olmasının dışında iş dünyasında da yeni yeni kullanıldığı bir dönem olan o yıllardan bu yana değişmeyen tek şey, özellikle uluslararası taşımacılık sektörünün yaşandığı sorunlardı. Elbette o yıllarda bugün ülkemizi çevreleyen iç savaşlar olmadığı için hem biz hem de komşularımız daha rahat nefes alabiliyorlardı. Henüz ABD öncülüğünde Irak parçalanmamış, Suriye yangın yerine dönmemiş Kuzey Afrika ülkeleri Arap Baharı ile tanışmamıştı.

O dönem uluslararası taşımacılık alanında yaşanan sorunların temelini başta Rusya, İtalya, İran gibi ülkelerin uygulamaları oluşturuyordu. Değişmeyen düşük navlun sorunu o yıllarda da gündemdeki yerini korurken, günümüze geldiğimizde de bu üç ülkeyle sorunların farklı formlarla olsa da devam ettiğini görüyoruz.

Bugün hayatımızın her alanına işleyen masa üstünden taşınabilir bilgisayarlara ve son olarak telefon ve kol saatlerine kadar giren ve onsuz neredeyse adım atılmayan internet ise iş dünyasında çok yeniydi. İnteraktif olmaktan çok uzak olmasına rağmen bilgiye hızlı ulaşım için kullanımı yavaş yavaş yaygınlaşmaya başlıyordu.

Uluslararası taşımacılığın o dönemdeki performansına rakamlar üzerinde bakıldığında ise 1997 yılı sonu itibariyle 215 bin civarında ithal-ihraç seferi 5 bin kadar da transit sefer gerçekleştirilmişti. O dönem Körfez Savaşı sonrası ambargo altında olan Irak ile yapılan toplam 800 bin sefer ise kategori dışı olarak değerlendirilebilir.

1990’lı yılların başında henüz dağılmaya başlamış Yugoslavya’da başlayan savaş nedeniyle yollarını deniz üzerinde tekrar çizen bir grup taşımacı ise UND RO-RO’yu kurarak büyük bir heyecanla bir dünya devinin sağlam temellerini atıyorlardı.

UND’nin efsanevi başkanı Saffet Ulusoy öncülüğünde ve birçoğu günümüzün en büyük lojistik şirketlerinin sahipleri olan isimler, Haydarpaşa-Trieste ve Derince-Köstence-Ilyichevski hatlarında gidiş-dönüş 80 bin civarında aracı RO-RO gemileriyle taşıyorlardı. RO-RO taşımaları Yugoslavya’nın parçalanmasından sonra gündemden hiç düşmeyen Avusturya geçiş belgesi sorununa ise çözüm olmasa bile merhem oluyordu.

Taşımacılık sektöründeki gelişimi ticari araç endüstrini incelemeden anlayabilmek imkansız. Özellikle yurtiçi taşımacılığın profilini değiştiren Karayolu Taşımacılık Kanunu’nun yürürlüğe girmesine 6 yıl vardı ve bugün tersine dönen pazarda çekici satışları kamyon satışlarının sadece beşte birini oluşturuyordu.

Pazar payına göre sırasıyla DAF, Mercedes Benz, MAN, Volvo, Iveco, Scania, Renault Trucks gibi çekici markaları toplamda 5 bin adete ulaşmayan satış yapıyorlardı. Kamyon pazarında liderliği Ford Otosan taşırken en büyük rakibi ise bugün pazardan tamamen çekilmiş olan BMC idi. Aynı dönemlerde kamyonun yanı sıra çekici üretimine hazırlanan daha sonra Askam olan Chrysler markası da 2000’li yılların başında piyasadan silinen bir diğer isim oldu.

Türkiye Ekonomisi

1998 yılında Türkiye ekonomisine bakacak olursak aynı yıl yaşanan Asya krizinin yoğun etkilerinin yavaşladığını görüyoruz. İthalatın ihracatı karşılama oranının yüzde 58 seviyelerinde gerçekleştiği yıl, yaklaşık 27 milyar dolar ihracat yapan Türkiye, 45 milyar dolarlık ithalat gerçekleştirmişti.

Aynı yıllarda henüz altı sıfır atılmamış olan Türk Lirası bol sıfırlarla hesap makinelerini zorlarken Avrupa Birliği ülkeleri ortak para birimi Avro’ya geçmeye hazırlanıyor ve henüz tedavülden kalkmamış olan Alman Markı, dış ticaret yapanlar tarafından Amerikan Doları’ndan sonra en yoğun kullanılan para birimiydi.

Yarı römorkların genellikle uluslararası taşımacılar tarafından kullanıldığı 1998 yılında treyler endüstrisinin günümüzde de pazar lideri olan Tırsan, Almanya’nın Goch kentinde treyler yatırımını başlatırken sektördeki 20. yılını başta dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz olmak üzere üst düzey konukların katıldığı büyük törenlerle kutladı ve hala faaliyet gösterdiği Samandıra’daki tesislerinin de açılışını gerçekleştirdi. Diğer yerli treyler markalarının birçoğunun henüz kamyon kasası üretimi yaptıkları o yıllarda, Schmitz ve bugün ülkemizde varlık göstermeyen Kögel de sadece uluslararası taşımacılık yapan firmalara ürün satıyorlardı.

Euro Normları

1990’lı yıllarla birlikte Avrupa ülkelerinde artan çevre hassasiyeti ve bunun taşımacılar üzerindeki baskısıyla otomotiv endüstrisi daha çevreci motorlar kullanıma girdi. 1994 yılında Euro 1 normuna sahip araçların Batı Avrupa ülkelerinde satılmaya başlaması bu ülkelere taşıma yapan Türk filosunun da yapısını değiştirmeye başladı. Bu ülkelerde çevreci araçlara sunulan avantajlardan faydalanmak isteyen birçok firma yatırımlarını bu yöne kaydırmıştı. Türkiye’de ise Euro normlarına geçmek için daha uzunca bir zaman vardı. Buna rağmen 1998,Euro 2 normlarına uyumlu araçların yollara çıktığı yıldı ve uluslararası taşımacıların filolarını genç ve modern tutma zorunluluğu, ülkemizin bu alandaki rekabetçiliğini koruyan en önemli unsurlardan biri oldu.

17 Yılda Sektörün Aynası Olduk

Bu süreçte KargoHaber Dergisi, kısaca değindiğimiz sektörel değişim ve gelişimleri tarafsız bir şekilde okuyucularına yansıtan bir ayna oldu. Gerek ülkemizdeki gerekse dünyadaki gelişmeleri yakından takip ederek, okuyucularımızın doğru ve nitelikli haberlere ulaşmalarını kendimize misyon edindik. Bugün de aynı bilinç ve kararlılıkla misyonumuzu sürdürme çabası içerisindeyiz. 

KargoHaber Dergisi 200. Sayısını Kutluyor

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON DAKİKA