Hareket, uluslararası alandaki büyüme yolculuğuna yeni bir başarı daha ekledi. Dünyanın önde gelen sektörel yayınlarından International Cranes and Specialized Transport (ICST) dergisinin her yıl yayınladığı IC100 listesinde dört basamak birden yükselen Hareket, 341 bin 846 ton kaldırma kapasitesiyle dünya genelinde 29’uncu sıraya, Avrupa’da ise 8’inci sıraya yerleşirken, Türkiye’deki liderliğini de bir kez daha korudu.

Hareket’in 3 kıtada, 44 ülkede hizmet veren, global arenada söz sahibi bir oyuncu olduğunu belirten Hareket Proje Taşımacılığı ve Yük Mühendisliği CEO’su Abdullah Altunkum, “Uluslararası Cranes and Specialized Transport dergisinin yayınladığı IC100 listesinde dünya genelinde bu yıl 29’uncu sıraya yükselmemiz, bizim için sadece sayısal bir başarı değil; stratejik kararlılığımızın, yatırım gücümüzün ve mühendislik kalitemizin bir sonucu. Sürdürülebilir büyüme hedeflerimiz doğrultusunda gerçekleştirdiğimiz yatırımlarla ekipman parkımızı ciddi biçimde güçlendirdik. Bugün geldiğimiz noktada Orta Doğu’dan Asya-Pasifik’e kadar geniş bir coğrafyada hizmet veriyoruz. IC100 gibi küresel ölçekte kabul gören endekslerdeki bu başarılar, terzi usulü proje yönetimimiz ve üstün mühendislik kabiliyetimizle dünyada da proje taşımacılığı ve yük mühendisliği alanında ilk üç marka arasında yer alma hedefimize emin adımlarla ilerlediğimizi gösteriyor. Bu yolda yatırımlarımızı, insan kaynağımızı ve teknolojik altyapımızı aynı hızla büyütmeye devam edeceğiz” dedi.

2025 Yılında 132 Milyon Dolarlık Ekipman Yatırımı

Toplamda 21 farklı ülkeden, 900'ü aşkın çalışanıyla çok uluslu bir yapıya sahip olan Hareket, bu küresel yetkinliğini, her projeye özel farklı çözümleriyle birleştirerek projelerinde yüksek kalite ve verimlilik sağlıyor. Şirketin insan kaynağında çeşitliliğe verdiği önem, farklı pazarlarda esneklik ve uyum kabiliyetini de artırıyor. 2025 yılında gerçekleştirilen 132 milyon dolarlık vinç, barge, SPMT, treyler ve çekici yatırımları sayesinde Hareket, operasyonel kapasitesini yüzde 50 oranında artırdı. Bu yatırımlar, özellikle enerji, petrol, gaz, yenilenebilir enerji ve altyapı gibi sektörlerde kritik projelere yüksek hacimli ve hassas mühendislik çözümleri sunma imkânı sağlıyor.