29 Mart 2024
  • İstanbul15°C
  • Ankara14°C

Dijtalleşme ve Gelecek

90 yıllarla birlikte telaffuz edilen ve 2000’li yıllarda üretim, dağıtım ve tüketim süreçlerine damgasını vuran dijitalleşme, artık bambaşka boyut ve anlamlara doğru yol alıyor. Hayatımız neredeyse kodlardan ibaret.

Dijtalleşme ve Gelecek

04 Şubat 2022 Cuma 16:02

Dijitalleşme yolunda tüm insanlığın akıl birliğine varmasında pandemi belirleyici oldu. Dijital olanaklar sayesinde pek çok sanayi kuruluşu, operasyonlarına, lojistik sektörü ile dayanışma içinde, son sürat devam etti. Çünkü insanoğlunun varlığını sürdürmesi için hayati ihtiyaçlarını karşılaması, bunun için de ürünlerin üretilip, tüketim yerine ulaştırılması gerekiyordu.  Lojistiğin süreçleri son hızla dijitalleşiyor ama hizmetin kendisi ne zaman dijitalleşecek sorusu yanıtını arıyor.

Tedarikte çılgınlık boyutuna gelen hız kavramının hava kargoyu ön plana çıkarması, üretim merkezlerinin çok hızlı şekilde yer değiştirecek olması gerçeğini dayatıyor. Ne var ki ürünler de değişiyor. Geçtiğimiz aylarda Kanadalı bilim insanları laboratuvarda et ürettiklerini ‘müjdeleyip’ ürettikleri eti de pişirip yediler.  O zaman artık domatesin nerede ekilip hangi yolla nereye taşındığının bir önemi kalmıyor! Gıda kavramının değişeceğini, gıdaların ve gıda yapım süreçlerinin farmakolojinin bir dalı haline geleceğini füturistler uzun zamandır öngörüyorlardı.

Şirketler dünyasında da bir dizi gelişme yaşanıyor. Bir yandan yapılar geleneksel üretim, dağıtım ve tüketime hizmet edecek şekilde korunur, insan unsurunun önemi vazgeçilmez görünürken, diğer yandan da dijitalleşme sürecinin sunduğu olağanüstü yeniliklere adapte olmak gerekiyor. Bu sürecin pandemi şartlarıyla şekillenen yeni dünya ekonomik düzeninde hiç de kolay yönetilemeyeceği ortada. Doğayı, su kaynaklarını korumak, çevresel ayak izini aşağı çekmek ve küresel iklim değişikliği mücadelesinin aktif bir oyuncusu olmak, rekabette güçlü kalmanın da olmazsa olmaz bir koşulu.

Günümüz hayatlarına şöyle bir göz atarsak dışımızdaki dünyanın, çalışma hayatının, üretim, dağıtım, tüketim ve lojistik zincirinin ne büyük değişimler yaşadığını görebiliriz.  Plazalar eski önemini yitirirken, evden veya hibrit çalışma modelleri egemen hale geliyor. İstihdamın tanımı değişiyor. Çalışma biçimleri değiştikçe günlük yaşam alışkanlıkları ve trafiği de yeni şekiller alıyor.

İhtiyaçlar değişirken ihtiyaç giderme lojistiği de köklü bir değişime uğruyor. Bugün ihtiyaçlar dijital olarak sipariş edilip kapıya getiriliyor, dijital yolla ödenerek süreç tamamlanıyor. 

Kısaltılmış ürün yaşam döngüsü ile tüketim alışkanlıkları da değişiyor. Değişen alışkanlıklar bir yana tüketim seçenekleri de alabildiğine artıyor. Tüketimi teşvik edilen, modası hızla ‘geçirilen’ ürünlerin raf ömrü kısalıyor. Daha çok seçenek, daha çok tüketim ise doğal olarak daha çok lojistik talep yaratıyor.

Değişen tüketim alışkanlıklarına hizmet seçenekleri üretmek, buna uygun ortamlarda mümkün olabiliyor. İşte önemli olan da bu süreçleri yönetmektir.  Bu noktada peşinen teknolojiye öncelik verip lojistik alanında da teknoloji yoğun adımlar atmak gerekiyor.

Küresel salgın, lojistiğin türev bir iş kolu olmaktan öte bir değer taşıdığını, dönüştürücü bir etki yarattığını ve ekonomik faaliyetlerin tam odağında yer aldığını herkese tartışmasız olarak kanıtladı.

Özünde, nesnelerin hareket ettirilmesi hizmetini veren lojistik sektörünün bu değişim sürecindeki en büyük yardımcısı da yine dijital çözümler olacak.

Bilgi işlem teknolojileri, akıllı süreç uygulamaları kuşkusuz dijitalleşme yolculuğuna her gün yeni halkalar ekleyecek. Dünde kalmak artık olanaksız, bugünü yaşamak yetersiz, yarına odaklanmak ise şart. Dijitalleşme ile oyun sahasını da oyunun kurallarını da değiştirmek mümkün. Lojistik sektörü sadece kendisini dijitalleştirmekle kalamaz. Aynı zamanda parçası kimi zaman da lokomotifi olduğu üretim, dağıtım ve tüketim sektörlerinin dijitalleşme modellerine ayak uydurmak ve yön vermek zorunda.

İlker ALTUN
ilker@aysberg.com

Kargohaber Dergisi (Sayı:277)

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON DAKİKA