24 Kasım 2024
  • İstanbul3°C
  • Ankara0°C

Ticari Araç Endüstrisi Geleceğe Akıllı Kamyonlarla Hazırlanıyor

Taşımacılık ve lojistik sektörünün temel tedarikçisi olan ticari araç endüstrisi özellikle son yıllarda yakaladığı teknolojik ivmeye devam edecek gibi görünüyor.

Ticari Araç Endüstrisi Geleceğe Akıllı Kamyonlarla Hazırlanıyor

06 Ağustos 2014 Çarşamba 10:16


Gelişen dünyayla birlikte değişen alışkanlıklar ve bunun ticarete yansıması olarak daha hızlı, daha kusursuz hizmet kavramı ortaya çıkarken lojistik sektörü bu taleplere kendini en hızlı şekilde adapte eden sektörlerin başında geliyor. Taşımacılık ve lojistik sektörünün temel tedarikçisi olan ticari araç endüstrisi ise özellikle son yıllarda yakaladığı teknolojik ivmeye devam edecek gibi görünüyor.


Alman Otomotiv Endüstrisi Derneği VDA tarafından düzenlenen uluslararası basın toplantısında dev ticari araç üreticilerinin yaptıkları sunumlar bunun en somut kanıtı. Çok yakın bir zamana kadar sadece motor ve aktarma organlarındaki yeniliklerin gündeme geldiği ticari araç endüstrisinde bugün geliştirilen teknolojiler geleceğe dair önemli ayrıntıları da içinde barındırıyor.

Otomotiv endüstrisinde kullanılan yüksek güvenlik teknolojileriyle ölümlü kaza oranlarında yaşanan yüzde 60’lık düşüşün ötesinde Avrupa’da 2014 başından itibaren yürürlüğe giren Euro 6 emisyon normu ile araçlardan kaynaklı kirlilik sıfıra yaklaşıyor. Göze çarpan en önemli konu ise birbirleriyle, müşterilerle, taşımacıyla, üreticiyle, şoförle ve trafik altyapısı ile iletişim kurabilen akıllı kamyonların gelecekte verimliliği ele alacak olmaları diyebiliriz. Üstelik ticari araç üreticileri bu konuda ortak bir platformda hareket etmeye hazır olduklarını da açıkça ifade ediyorlar.

 

Daimler Trucks & Buses Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Wolfgang Bernhard: “Ticari Araçlar Refahın Belkemiğidir”


-Taşımacılık, müreffeh bir ekonominin belkemiğidir.

-Taşımacılık sektörü 2010 yılında AB27 ülkelerine 540 milyar Avro brüt katma değer sağladı.

-Avrupa’daki ürünlerin yüzde 90’ı kamyon ve vanlar ile taşınıyor.

-Ticari araç endüstrisi sektöründe Avrupa Birliği dünyada bir numara, 70 milyar Avro ciro elde ediliyor, 3.6 milyon kişiye istihdam sağlıyor.

-Verimlilik konusunda çok yol alındı; Avrupa’da 1965 yılından bu yana yakıt tüketiminde ton-km başına yüzde 60 oranında azalma elde edildi.

-Müşterilerimiz daha az yakıt tüketimi, daha az emisyon, daha fazla yükleme kapasitesi, daha yüksek performans ve güvenlik istiyor.

-Karbondioksit salınımının azaltılması için tüm taraflar güçlerini birleştirmeli. Emisyonları belirleyen faktörler; araç, treyler, lastik, yakıt, sürücü operasyonu, altyapı ve filo yenilemeyi belirleyen Avro normlarıdır.

-Güvenlik konusunda Avrupa kamyon endüstrisi görevini yerine getirdi.

-2000-2011 yılları arasında karayolu taşıma performansı yüzde 15 artarken ölümlü kaza oranı yüzde 60 düştü.

-Yeni nesil araçlar, bağlantılı bir ortamın parçası olacak: Bağlantılı kamyonlar birbirleriyle, müşterilerle, taşımacıyla, üreticiyle, şoförle ve trafik altyapısı ile iletişim kurabiliyor.


MAN Truck & Bus AG CEO’su Anders Nielsen:
“Euro 6 İle Ticari Araçlardan Kaynaklanan Kirlilik Neredeyse Sıfıra Çekildi”


-Avrupa’nın büyümesi ve refahı için verimli ve uygun maliyetli taşımacılık şart.

-Taşımacılık endüstrisine yüklenen gereksiz maliyetler Avrupa ekonomisinin rekabetçiliğini ve halkın refahını tehlikeye sokuyor.

-Sağladığı esneklik ve kullanılabilirlik sayesinde ticari araçlar verimli bir taşıma sisteminin önemli ve hayati bir parçasıdır.

-Gelecekteki taşıma talepleri ve Avrupa ekonomisinin rekabetçiliğinin korunması, tüm modları dayatıyor.

-Ticari araçlar temizdir ve Euro 6 motorlar ile emisyonlar neredeyse ‘sıfır’dır.

-Son yıllarda ticari araçların karbondioksit emisyonları sürekli ve önemli ölçüde azalıyor.

-En verimli taşıma çözümlerini üretmek için tüm paydaşların katkısı gerekli.

-Taşımacılıkta yüksek verimlilik ve buna bağlı olarak Avrupa’nın gelişmesi ve refahı için hükümetler gerekli yatırımları yapmalı ve yönetmeliklerde aşırıya kaçmamalıdır.


Ford-Werke GmbH CEO’su Bernhard Mattes:
“Almanya’da Karayolu Taşımacılığının Payı Yüzde 70”


-Sadece Almanya’da günde adam başına 100 kg mal, 70 milyon mektup taşınıyor ve 11 bin adet mekan taşıması gerçekleşiyor.

-Ticari araçlar, özellikle de vanlar olmasa dünya çapında hayat ve ekonomi durur.

-Ticari araçlar ekonominin ve refahımızın belkemiğidir.

-Vanlar son derece esnek, çok yönlü ve neredeyse binek araçlar kadar hızlıdır, şehir içinde en dar hedeflere dahi varır.

-2013 yılında hafif ticari araç üretimi yıllık yüzde 4 artış göstererek 17.7 milyon adete ulaştı. En fazla büyüme Çin, Japonya, ABD ve Brezilya’da görüldü.

-‘Sürdürülebilir Gelişme için Dünya İş Konseyi’, evrensel taşıma hacminin 2000 ile 2050 yılları arasında üç katına çıkacağını ve bu artan hacmin de büyük kısmının karayolu ile taşınacağını öngörüyor.

-Almanya’da karayolu taşımacılığının payı yüzde 70.

-Bir ülkenin ekonomisi ne kadar güçlü, uzmanlaşmış ve bileşik ise karayolunun payı o kadar artıyor.

-Pek çok nakliyeci yükleri tedarik zincirinin çok daha erken bir evresinde kamyondan hafif vanlara aktarıyor.

-Yol geçiş ücretleri, yakıt vergileri ve yakıt fiyatlarındaki artışlar, filo desteği veya yenilemesi söz konusu olduğunda ekonomik ve verimli vanları öncelikli tercih kılıyor.

-İnanılmaz şekilde büyüyen e-ticaret pazarı, van sektörüne önemli bir etki yapıyor. 2016’da internet ticaretinin G20 ülkelerinin ekonomisine, 3.2 trilyon katkı yapması bekleniyor.

-Değişen müşteri ihtiyaçları ile Avrupa’da ve ABD’de ortalama profesyonel sürücü yaşlarının yükselmesi de göz önüne alınması gereken etkenler.

-Van segmentinde daha fazla versiyon, daha çok farklılaştırılmış ve ihtiyaca özel uyarlanmış model yaratmak gerekiyor.

-Yakıt verimliliği ve çevre dostu araç talepleri doğrultusunda buna uygun içten yanmalı motorlu araçlar üretiyoruz, batarya-elektrikli araçları test ediyoruz.

-Akıllı araçlar üzerine çalışıyoruz, telematik sistemleri geliştiriyoruz. Amerika’da bugün filo araçlarının beşte biri telematik sistemler ile donatılmış durumda.

-‘TEK FORD’ stratejisi ile artık pek çok bölge ve pazar için farklı modeller geliştirmiyor ve satmıyoruz.

-Mevcut binek araçların şasileri üzerine ticari araç uygulamaları yaparak geliştirme ve üretim maliyetlerini düşürüyoruz. Ford Transit Courier, Ford Fiesta’nın, Transit Connect ise Ford Focus’un platformu üzerine yapılıyor.

-Ford, dünya çapında ticari araçları kendi kaynakları ile geliştiren ve geliştirme ortağına sahip olmayan tek üretici. Bu nedenle binek araçlardaki gelişmeler çok daha fazla oranda ticari araçlara uyarlanıyor.

2016 yılına kadar yüzde 65 büyüme hedefliyoruz. Bu da 2013 yılında satılmış olan 260 bin araç sayısının 2016’da 430 bin adete çıkması anlamına geliyor.


Scania Başkan ve CEO’su Martin Lundstedt: “Yakıt Tüketimi Her Geçen Dönem Azalıyor”


-Şu anda araçların daha güvenli ve verimli bir şekilde kullanılmasını sağlayan; şeritten ayrılma uyarısı veren sistemler, aktif sürüş sistemleri ve aktif öngörü sistemleri sunuyoruz.

-Gelecekte akıllı ve güvenli araçlar etkisini daha da çok artıracak.

-GPS gibi sistemlerle desteklenen bu teknolojiler sayesinde araçlar birbirleri ve altyapı sistemleri ile iletişim kuruyor ve yol güvenliği artıyor.

-‘Platooning’ olarak tanımlanan elektronik taşıt grupları oluşturup bunların da altyapı sistemiyle bağlantısını kurma çalışmalarına ağırlık veriliyor. Bu yöntemle zararlı gazların azaltılmasına katkıda bulunuluyor, yüzde 15-20 oranlarına varan tasarruf elde edilebiliyor.

-Testleri, Scania’nın kendi filosu, müşterileri ve bazı kuruluşlarla birlikte yürütülen bu çalışmada kameraların ve telematik sistemlerinin araçlar arasındaki iletişimi sağlamasıyla yüzde 15’e varan tasarruf sağlandı.

-Bu çalışmaların küreselleşmesi ve diğer ticari araç üreticilerin de verimlilik için bir araya gelmesi gerekiyor.

-Otomatize lojistik akışı sağlamak için telematik sistemleri halihazırda araçlarımızda uyguluyoruz.

Motor teknolojilerindeki gelişimlerle yakıt tüketimini her yıl biraz daha azaltıyoruz, ancak şoför alışkanlıkları yakıt tüketiminde önemli rol taşıyor.


Volvo Trucks Başkanı Claes Nilsson: ”Tek Tip Mevzuat ve Standartların Olmaması Üreticiler İçin Zor”


-Global bir üretici olmanın avantajı, ölçek ekonomisinin yanısıra dünyanın dört bir yanındaki müşterilerden veri girdisi ve talep almak.

-İklim değişikliği, nüfus artışı ve hızlı şehirleşme gibi karşılaştığımız global zorlukların bazıları doğrudan veya dolaylı olarak altyapı ve taşımacılık sektörüne bağlıdır.

-Tek tip mevzuat ve standartların olmaması, çekici üreticileri açısından bilinen bir zorluktur.

-Bağlantı teknolojisi; emisyon, trafik akışı ve altyapı gibi alanlarda olumlu etkilere sahiptir. Belli sayıda aracı elektronik olarak bağlayarak taşıt grubu oluşturmaya, şoför, araç, altyapı ve trafik yönetimi arasında güçlü bağ yaratmaya, hizmet süresini artırmaya ve gereksiz bakım onarım işlemlerini engellemeye yarar.

-Alternatif güç aktarma organları, odaklandığımız önemli bir konudur. 2011 yılında sunduğumuz -Metan Dizel teknolojisine önem veriyoruz ancak bunun başarılı olması, yakıt üreticileri ve dağıtıcılarına bağlı.

-Yeni paradigma değişikliklerini sunmak son derece maliyetli. Toplumun bunları uygulamaya hazır olduğunu göstermesi şart. Bu konuda sınırların ötesine uzanan politik önderlik gerekli.

 

ZF Friedrichshafen Yönetim Kurulu Üyesi Michael Hankel: “Ticari Araçlarda Önemli Komponentler Rekabet İçin Kritik Öneme Sahip”


-Ticari araç üreticileri önemli komponentlerde rakiplerine karşı üstünlüğe sahip olan ürünlere odaklanırken standart parçalarda ise maliyete önem veriyorlar.

-Üreticiler bağımlı kalmamak için aynı parçaları farklı tedarikçilerden elde etme yoluna gidiyorlar.

-ZF için önemli olan nokta;  teknolojik liderliği koruyup rekabetçi avantajlar sunan ürünler geliştirmek.

 -Ticari araç güç aktarma teknolojisindeki yeniliklere en son örnek olarak modüler ve otomatik vites sistemi olan Traxon’u gösterebiliriz.


Kögel Trailer GmbH & Co. Yönetim Kurulu Üyesi Thomas Heckel: “Treylerdeki Doğru Uygulamalar Yakıt Tüketimini Yüzde 5 Azaltır”


-Avrupa’nın en büyük üç treyler üreticisinin merkezi Almanya’da bulunuyor. Bu ‘ilk üç’ firma, toplamda 5 binden fazla çalışana sahip.

-Aerodinamik ölçülerin ve tavan brandalarının doğru uygulanması, karbondioksit salınımını ve yakıt tüketimini ortalama yüzde 4-5 oranında azaltır.

-Normalden 1.3 metre daha uzun olan treylerler gibi akıllı taşıma konseptleri ise yüzde 10 ile 30 arasında tasarruf sağlar.

-Treylerin yakıta etkisi olmadığını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz, aktif olarak etkisi vardır.

-Treyler sektöründe pek çok ilham veren fikir var; çabuk açılan mekanizma çözümleri, isteğe göre uyarlanabilir ekipman varyantları veya fren enerjisinin yeniden kazanılması bunlardan bazıları.


“Politikacılara açık bir mesaj iletmek istiyorum: Öncü kararlar almaya cesaret edin!”


Basına mesajım da şudur: “Kamuoyunun ve politikacıların fırsatların farkına varmaları ve daha verimli, daha çevre dostu lojistik sistemleri sağlamak için tedbirlerin uygulanması için bize yardım edin.”

Karayolu yük taşımacılığının optimizasyonu için ağ oluşturmak önemli. Bu optimizasyon, telematik ağ, taşıma modları arasında mantıklı şekilde ağ oluşturma, kapsamlı filo yönetimi ve kamyon üreticileri, treyler üreticileri, dernekler, siyasi partiler, gönderici ve taşıma firmaları arasında işbirliği sağlanarak oluşturulabilir.

Eğer üreticilere biraz daha fazla özgürlük tanınsa, karayolu ile yük taşımacılığı çok daha verimli ve çevre dostu olabilir.


Volkswagen Ticari Araçlar Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Eckhard Scholz:
“Sıfır Emisyon Konseptinin Maliyeti Müşteriler İçin Yüksek”


-Hızla artan kent nüfusunun ihtiyaçlarını karşılamak için vanlar ve şehir içi dağıtım araçları büyük önem taşıyor.

-Dünya çapında, önümüzdeki 16 yıl içinde kent içi alanlarda karbondioksit emisyonunun ortalama yüzde 45 oranında azaltılması hedefleniyor.

-Esnaf, şehir içinde dağıtım yapabilmek için orta vadede tedbir almak zorunda.

-55 bin posta dağıtım aracına sahip olan Deutsche Post gibi filo yöneticileri, 2020 yılına kadar karbondioksit yayılımını yüzde 30’a kadar düşürme hedefine sahip.

-Bu hedeflere ulaşmak araçlarda radikal değişiklikler gerektiriyor ancak sıfır emisyon konsepti müşteriler için maliyetli.

-Volkswagen Group, 2050 yılına kadar karbondioksit emisyonunu yüzde 90 oranında azaltabilecek.

-İhtiyaçları operasyon menziline göre değişen üç kullanıcı grubu saptadık: Günde ortalama 35 km yolu ağırlıklı olarak dur-kalk şeklinde kat eden şehir içi kurye, posta ve paket dağıtıcıları; 40-120 km arası yol yapan ve şimdilik batarya ile çalışan araçlar ile idare edebilen ilaç veya pizza dağıtıcıları gibi lojistik ve hizmet sağlayıcı şirketler; 200 km ve üzeri yol yapan zanaatkar ve diğer hizmet sağlayıcılar. Bu grup için plug-in hibrit araçlar bir seçenek.

-Kullanım ihtiyacı doğrultusunda, dağıtım araçları için hız önem taşımazken havalandırma önemli bir unsur.

-Elektrikli e-Caddy, ihtiyaçlara göre dizayn edildi.




6 Ağustos 2014

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON DAKİKA