Firma 2010 yılı Kasım ayından beri Türkiye'de faaliyet gösteriyor. Hödlmayr Nakliyat ve Ticaret Genel Müdürü Tansel Has, Türkiye’de 60 kamyonluk filosuyla Türkiye otomotiv endüstrisinin yarısından çoğuna sahip bir şekilde hizmet verdiklerini söyledi.

Türkiye’deki faaliyetlerinden bahseden Tansel Has; “Hödlmayr ağı içinde Türkiye, konumu itibariyle önemli bir rol oynuyor. Hödlmayr kendi ortak kuruluşu ile Boğaziçi’nde yer alan ilk Avrupalı araç lojistiği uzmanı oldu. Bu dinamik pazarda uzun vadeli büyüme için iyi imkanlar olduğunun farkındayız. Aslına bakarsanız, Hödlmayr Türkiye, bölgede önemli bir lojistik merkezi görevi görüyor ve Kafkaslar ve Asya'da iş yapılmasında önemli bir platform olarak nitelendiriliyor” şeklinde konuştu.

Hödlmayr'ın yıllık istatistikleri hakkında bilgiler veren Tansel Has; “Türkiye'ye kara taşımacılığı ithalatı üst sınıf bir marka ile kısıtlı. 2015 yılı için yaklaşık 700 araç ithal ettik. 2016 yılında 880 araç olmasını planlıyoruz. Ayrıca, Almanya'dan Türkiye'ye ilk kez sabit tarifeli blok yük treni seferi gerçekleştiriyoruz. Bu tren sisteminde bütün araçları Avusturya Schwertberg'deki tesisimizde topluyoruz, araçları kendi personelimizle vagonlara yüklüyor ve Tekirdağ'a getiriyoruz.

Tekirdağ limanında yükü tekrar kendi personelimizle indiriyoruz ve araçları kendi filomuzla Çatalca'daki tesislerine teslim ediyoruz. Kaba tahminle araç sayısı yılda 9 bin ile 1 bini buluyor. Kara taşımacılığı ihracatındaki pazarımız ise Balkanlar ve Kafkasya bölgesinden oluşturuyor.

Otomotiv lojistiğinin genel kargo lojistiği sektöründen farklı olduğunu dile getiren Has, yaşadıkları sorunları ve çözüm önerilerini kısaca şöyle sıralıyor; “Birinci sorun liman imkanlarına baktığınızda ortaya çıkıyor. Otomotiv lojistiği için uygun olan sadece üç tane özel liman mevcut. Ancak dediğimiz gibi bunlar özel limanlar. Onlar bile altyapı sorunları ile boğuşuyor. Aslında otomotiv sektörü Türkiye'nin ihracattaki lokomotifi olarak görülüyor, fakat özellikle limanlar ve altyapı anlamında sağlam desteğe ihtiyacı var.

2023 yılı hedeflerimizi tutturmak ve planlanan ihracat hasılatlarına ulaşmak istiyorsak, otomotiv lojistiği sektörü özelinde acilen bir plana ihtiyacımız var ve bu plan hızla hayata geçirilmeli. Bu sadece yerel pazar için değil aynı zamanda komşu ülkeler için de çok önemli; çünkü bölgede barış hakim olduğunda otomotiv sektörünün yıldızı yeniden parlayacak ve hazırlıksız olduğumuz için bu konuda avantajımızı kaybetmemiz mümkün. Bu senaryoda Gürcistan ve Yunanistan hayati bir rol oynayacaklar.”