ARAZİ maliyetlerinin yüksek olması yatırımcıları, küçük arsa üzerine çok katlı yapılara yönlendiriyor. Zaman ve maliyetin önem arz ettiği lojistik sektöründe de dağıtım merkezleri ve depo inşaatlarında aynı trend gözleniyor. Galvaçelik markası ile çelik taşıyıcı sistemler, Galpan markası altında da metal çatı-cephe kaplamaları ve metal yağmur indirme sistemlerini üreten Ularte Sınai Yapı ve Ticaret A.Ş. firması da geliştirdiği modüler lojistik depo ile zamandan, mekandan ve maliyetten tasarruf etmek isteyen firmalara avantaj yaratıyor. 

Ularte Sınai Yapı ve Ticaret A.Ş. tarafından modüler lojistik deponun tanıtımı için lojistik sektörü, gayrimenkul yatırımcıları ve üretici firma yetkililerinin katılımı ile 15 Ocak 2008 tarihinde The Marmara Oteli’nde gerçekleştirilen toplantıda, Ularte Sınai Yapı ve Ticaret A.Ş. Koordinatörü Attila Şaylan, Teknik Ofis Müdürü Tolga Aydöner, Lojistik Danışmanı Atilla Yıldıztekin ve otomasyon çözümler sunan Unitronics firması adına Alp Ünal katılımcılara bilgi sundular. 

Lojistik depoların gelişimi ile ilgili bir konuşma yapan Lojistik Danışmanı Atilla Yıldıztekin, sektöre ilk başladığı yıllarda 5 bin metrekarelik depoların nasıl dolacağı konusunda endişe duyduğunu, zaman geçtikçe 10 bin, 20 bin metrekarelik depolar yapıldığını, bugün ise 40 bin metrekarelik depolardan söz edildiğini kaydetti.

Bu gelişmelerin yanında bir yandan da arazi fiyatlarının arttığını ve arazi pahalılaştıkça geniş arazi üzerine depo yapmak yerine taban yüksekliğini artırıp 11, 13, 15 metreye kadar çıkılmaya başlandığını ifade eden Yıldıztekin, ardından da 30-40 metre yüksekliğinde otomatik depoların yapılmaya başlandığını ve çok sayıda palet elleçlenebilecek yeni sistemlerin devreye girdiğini açıkladı.

Lojistik köylerden de söz eden Yıldıztekin, “Türkiye’de organize sanayi bölgelerimiz var ve kanun gereği biz o sanayi bölgelerinde depolama yapamayız. Fakat Avrupa bunu organize lojistik bölgesi haline getirmiş; sadece İtalya’da 28 tane lojistik köy var. Avrupa’da toplamda 60’ın üzerinde lojistik köy var. Türkiye’de de buna benzer fikirlerin gündeme gelmesi kaçınılmazdı. İlk defa Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) lojistik köy mantığı ile bir atılım yaptı ve Samsun’da 1. bölgeyi açtılar. Bunun ardından 6 tane daha proje var ve ardından 4 proje daha gelecek. Bu TCDD imkanları ile olabilecek gibi görünmüyor. Özel sektörün de bu işe girmesi gerektiğini düşünüyorum. Gelecekte Türkiye’de otoyolların üzerinde demiryolu hatta liman bağlantısı olan büyük çok sayıda lojistik köyler olacağına inanıyorum. Bunların haricinde de şehre yakın yerlerde 20 bin metrekarelik aktarma depoları olacağını tahmin ediyorum” şeklinde konuştu.

Kapalı alan metrekare fiyatı 65 Avro  

Modüler lojistik depo ile ilgili genel bilgiler veren Ularte Sınai Yapı ve Ticaret A.Ş. Koordinatörü Attila Şaylan, 15 yıldır sektörde faaliyet gösterdiklerini ve bugüne kadar da 600 bin metrekareye yakın bina tamamladıklarını belirtti. Şu anda Adapazarı tesisinde aylık bin 500 civarında üretim kapasitesi olduğunu ve son iki senedir de satışların 10 bin ton üzerinde gerçekleştiğini bildiren Şaylan, genellikle endüstriyel binalar için talepler geldiğini söyledi.

İnsanların genellikle, standart ürün olmaması ve her seferinde farklı ürün ya da hizmet sunulması konusunda şikayetlerinin bulunduğunu ifade eden Şaylan, bu ikilemden yola çıkarak 2007 yılında lojistik sektörüne yönelik olarak standart, modüler bir depo oluşturmaya karar verdiklerini kaydetti. Modüler bir depo olan bu sistemde eklemeler ya da çıkarmalar yapılabileceğini açıklayan Şaylan, bunun dışında da arazi durumlarına göre farklı çözümlerin de olabileceğini belirtti.

Lojistik depo yapmak isteyenlerin birinci önceliklerinin arazi bulmak olduğunu söyleyen Şaylan, “Bu da çok ciddi bir problem ve araziler çok önemli mal varlıkları olduğu için insanlar arazilerin her metrekaresini kullanmak istiyorlar. Ya düzgün olmayan yapılar ya da eğimden dolayı katlı yapılar ortaya çıkıyor. Biz, işin arazi kısmında devreye girip birlikte çözüm üretmeyi istiyoruz” dedi.

Çelik yapıların betonarmeye göre anormal pahalı olduğu konusunda yanlış bir kanının oluştuğuna dikkat çeken Şaylan, söylenen kadar büyük bir fark olmadığını vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün sunduğumuz modüler lojistik depomuzun kapalı alan metrekare fiyatı, çelik taşıyıcı için 65 Avro’dur. Siz, 8 bin 600 metrekarelik bir alan kapatıyorsunuz, bunun içerisinde 600 metrekaresi idari bina, sosyal tesisler, 8 bin metrekare de taban alanı var. Bunun için birim fiyat 65 Avro, bunun dışında çatı cephe kaplamaları ile de ilgili aşağı yukarı aynı fiyat kademesini düşünmeniz gerekiyor. Biz sistemi hafif çözdüğümüz için çelik elemanlar altındaki beton temeller de hafif çıkıyor. Hizmet sektöründe yer alan firmalar olarak bir sipariş verdiğinizde tonla çelik almıyorsunuz ya da binayı ana hedef olarak sipariş etmiyorsunuz; sizin asıl amacınız bir an önce işletmeye açıp hizmet verebileceğiniz kabuk elde etmektir. Bu kabuğu size sunacak olan firmanın güvenilir olması gerekiyor ve bu konuda tecrübe ve pratiklerin olmalı. Biz bu konuların tamamında kendimizi ön plana çıkarttık.”

Seyyar depo…   

Depo hakkında detaylı bilgiler sunan Şaylan, 8 bin metrekare taban alanlı ve 20 bin Europalet kapasiteli, 25 metre açıklıkta, 4 makas ile 100 metre genişliğinde ve 10 metrelik kolon arası mesafe ile 80 metre boyunda üretilen deponun, temiz yüksekliğinin 13 metre, üst kotu 16 metreyi aşmayacak şekilde tasarlandığını açıkladı. 

Taşıyıcı sistemin hafifliği sayesinde gerek hafriyatta gerekse temel betonlarında ciddi tasarruflar elde edilen modüler depolarda, operasyonel açıdan azami faydayı sağlamak için her aksta 19 adet olmak üzere toplam 38 adet kapı bulunduğunu ifade eden Şaylan, depo içinde ise 12 metre yükseklikte ve sırt sırta monte edilen raf sistemi bulunduğunu kaydetti. Tamamı civata-somun bağlantısıyla süratle monte edilen çelik taşıyıcı sistemin gerektiğinde aynı kolaylıkla demonte edilerek başka bir yere taşınabildiğini belirten Şaylan, deponun boyuna doğrultuda kolayca uzayıp kısaltılabildiğini söyledi.

Depolarda otomasyon önemli  

Ularte Teknik Ofis Müdürü Tolga Aydöner ise, lojistik sektöründe modüler bir depo yapma fikri geldiği zaman daha önceki tasarımların kazandırdığı tecrübeyle birlikte en optimum şekilde depo tasarlamaya çalıştıklarını kaydetti.

Türkiye’de yürürlükte olan ilgili yönetmeliklerin öncelikli olarak dikkate alındığını vurgulayan Aydöner, çelik yapıların tasarım ve hesap kuralları, çelikte parçaları birleştirmek için kullanılan kaynaklı bilişen ve detayların hesap kuralları aynı zamanda yüklerin hesap değerlerini içeren standartların kullanıldığını ifade ederek, bu standartların uluslararası alanda kabul görmüş yönetmeliklere de uygun olduğunun altını çizdi.

Modüler depoda, kar yükü, rüzgar hızı, yangın söndürme sistemleri gibi ek yükler ya da ofislerdeki hareketli yüklerin de dikkate alındığını açıklayan Aydöner, yine birinci derecede deprem riskine göre uygulama yapıldığını söyledi.

Otomasyonun önemi üzerine duran Unitronics firmasından Alp Ünal da, öncelikle hız nedeniyle otomasyonun önemli olduğunu ve standart sistemlerde ulaşamayacak hızlara ulaşmanın otomatik sistemlerle mümkün olduğunu belirtti.

Alan tasarrufu ve kapasite artışı için de otomasyonun önemine değinen Ünal, İstanbul’da arazinin pahalı olduğu yerlerde otomatik çözümlerle 40 metreye çıkan yapılarla kapasite artışı sağlamanın mümkün olabileceğini bildirdi. Otomatik sistemlerin verimlilik ve kaynak tasarrufu da getirdiğini ifade eden Ünal, kolay stok erişimi ve kontrolün de yapıldığını kaydetti. Yine otomasyon ile depoda paletleri kaybetme gibi durumların da ortadan kalktığını ve insansız ortamda robotlar aracılığıyla paletlere ulaşmanın mümkün olduğunu belirten Ünal, full yedekleme yapıldığı için istenilen zamanda stoklara ulaşmanın mümkün olduğunu açıkladı.