Mercedes Yeni Nesil Motoruyla Euro 6’yı Karşılayan İlk Marka Oldu

Almanya Mannheim’de kurulu motor üretim tesislerinde ilk Euro-6 emisyon normunu karşılayan ağır vasıta motoru unvanını alan OM 471 kodlu yeni nesil motorun tanıtımına Avrupa çapından birçok gazeteci katılırken motorun üretildiği döküm ve montaj tesisleri de kapılarını gazetecilere açtı.

Yeni nesil ağır ticari araç motorlarının ilk üyesi olan OM 471, 2014 yılında yürürlüğe girecek olan Euro 6 normunun gerektirdiği emisyon değerlerini şimdiden sunabilen ilk motor olarak önemli bir yere sahip.

Motor gücü olarak 310 kW’dan (421 beygir gücü) 375 kW’ya (510 beygir gücü) uzanan serisiyle ve 2100 ve 2500 Nm maksimum tork özellikleriyle neredeyse bütün ihtiyaç taleplerini karşılayabilen yeni nesil motorlar, ortak değer paylaşım zinciri içinde 2007 yılından beri ABD’de Freightliner (Motorları yine Daimler AG şirketi olan Detroit Diesel tarafından üretilen) ve geçen yıldan beri de Japonya’da Fuso araçlarda kalitesini tescilledi.

Çevreye duyarlılık ve yakıt tasarrufu

Operatörlerin güçlü motor özelliklerinin yanı sıra iyi çekiş ve düşük yakıt tüketimi ile düşük emisyon değer taleplerini değerlendiren Mercedes-Benz, yeni nesil motorlarla bu talepleri karşılarken ekonomik yeterliliğe de büyük önem vermiş. Dayanıklı yapısıyla ve yüksek mühendislik gerektiren özellikleriyle yeni nesil motorlar, silindir başına dört valf, iki baş üstü eksantirik mili ve tamamen elektronik olarak kontrol edilen basınç yükseltici enjeksiyon sistemine sahip.

Teknik olarak daha güçlü hale getirilmiş ‘Common-rail sistem’ olan yeni X-Pulse enjeksiyon sisteminin kullanıldığı yeni nesil motorlar yakıt tasarrufu ve yumuşak bir sürüş sağlıyor. Yeni nesil motorun ortaya çıkan düşük kirlilik oranları, SCR teknolojisiyle kombine olarak kullanılan EGR ve partikül filtresi sayesinde sağlanıyor.

Farklı güç seçenekleri-düşük işletme maliyeti

Dört farklı motor gücü ve dört farklı tork varyasyonun yanı sıra iki farklı fren gücü konfigürasyonuyla sunulan OM 47, 310, 330, 350 ve 375 kW olmak üzere dört temel güçte sunuluyor.

Motorun geliştirilme sürecinde güvenilirlik ve dayanıklılığı da öne çıkarmak isteyen mühendisler, özellikle bakım maliyetlerini düşüren çalışmalara yoğunlaştılar. Bu çalışmaların sonucunda yeni motorlarda servis aralığı 150 bin kilometreye çıkarıldı. Ürünün toplam maliyetlerini aşağı çekilmesinde önemli bir avantaj sağlayan bakım aralığı özellikle uzun mesafe taşımacılık filolarında yıllık tek bir motor yağı değiştirilmesi anlamına geliyor.

Bugüne kadar 60 milyon kilometre test edilen yeni nesil motor Güney Afrika’dan Kutup çemberi içinde kullanılarak edilerek dayanıklılığı sınandı. Gerçekleştirilen testlerin olumlu sonuçlarıyla yeni nesil motor serisi şimdiye kadar yüzde 20’lik artışla Avrupa uzun yol taşımacılık operasyonlarında 1 milyon 200 bin kilometrelik figüre ulaştı. 

İlk araçtan günümüze teknolojik liderlik

‘Blue Efficiency Power’ adı altında özellikle Avrupa’da kullanım için üretilen OM 471’in tanıtım organizasyonunda konuşan Ticari Araçlar Global iletişim Bölümü Başkanı Heinz Gotwick, Karl Benz’in öncülüğünde 29 Ocak 1886 yılında bu alanda ilk patentin kaydedildiğini ve ulaşımın önemli ölçüde değiştiğini söyledi. Otomobille değişen bireysel mobilitenin ardından birkaç yıl sonra Gottlieb Daimler’in fikri üzerine ilk yük kamyonunu üretme fikri doğduğunu aktaran Gotwick, şunları söyledi: “Bir kasa içerisine yerleştirilen motorla yük taşımacılığına ilk adım atılmıştır. Bugünkü konumuz motorlardır. ilk üretilen motorumuzun teknik verileri hakkında birkaç bilgi vermek istiyorum. 2,90 kW, 2 silindir ve 1,1 hacmindeki motor o dönemin inovasyonunun verilerini oluşturuyordu. Yük taşımacılığında kullanılan ilk motorlardan bu yana pek çok şey değişti. Görüyoruz ki bugün karşımızda duran motor çok farklı bir görünüme sahip. Sizlere Alman buluşları ve yüksek kalite beklentilerini sunuyoruz ve bunlar Mercedes Benz’i de karakterize eden özelliklerdir. Bizler Mannheim’da Karl Benz ve Gottlieb Daimler’in ruhu ile hala çalışıyoruz ve teknolojik liderliği bu alanda garanti eden bir anlayışla üretimimizi sürdürüyoruz. O yüzden bu etkinliğimize seçtiğimiz başlık, ‘Innovation Meets Production’ yani yenilik üretimle buluşuyor.”

2010 yılında 355 bin kamyon satıldı

Daha sonra söz alan Ticari Araç Satın Alma Bölüm Başkanı Stefan E. Buchner ise yaptığı konuşmada Japonya’da yaşanan felaketle ilgili büyük üzüntü duyduklarını ifade etti. Büyük bölümü ticari araç üreticisi Fuso’da olmak üzere Japonya’da yaklaşık 13 bin kadar çalışanları bulunduğunu belirten Buchner, Japonya’nın bu felaketin üstesinden geleceğine emin olduklarını vurguladı. 

1986 yılından beri Daimler’de çalıştığını söyleyerek 20 yılı aşkın bir süreden beri taşıt araçları alanında çalıştığını ifade eden Buchner, 2 yıl Japonya’da çalışıp 2004 yılında buraya döndükten sonra kamyon, ticari araç ve otobüslerle ilgili alım departmanının sorumluluğunu üstlendiğini söyleyerek şöyle devam etti: “Verimlilik bugünkü konularımızdan bir tanesi olacak, çünkü verimlilik dünya genelindeki rekabet ortamında başarılı olabilmenin başlıca koşulları arasındadır. Daimler Trucks, krize rağmen başarılı bir 2010 yılını geride bırakmıştır. Taşımacılık ihtiyacı sektörümüzü tekrar ileriye taşımıştır. Geçen yıl çok iyi rakamlara ulaştık, satışlarımızı yüzde 37 oranında arttırabildik ve 355 bin araca ulaştık. 2011 yılında nasıl devam edeceğimizi soracak olursanız diyebilirim ki Daimler Trucks olarak bir sporcu gibi güçlü hissediyoruz kendimizi ve yeni başarılara imza atmaya hazırız. 2013 yılında 500 bin araç sınırını aşmak istiyoruz.”

Dünya genelindeki bilgi birikiminin meyvesi: OM 471

Başarılarının açık nedenleri olduğunu vurgulayan Buchner, kurumsal stratejilerinin son derece net olduğunu, dünya piyasalarında güçlü markalarla var olduklarını ve birçok pazarda lider olduklarını açıkladı. Önemsedikleri tek konunun büyüklük olmadığını; küresel gelişim ve üretim çalışmaları kapsamında farklı disiplinleri birleştirdiklerini söyleyen Buchner şunları söyledi: “Bütün tesislerimiz ve bütün markalarımızın güçlerini birleştiriyoruz. Dünya genelinde çalışan bir iletişim ağıyla çalışıyoruz ve tedarikçilerimiz birinci sınıf tedarikçiler. Ancak birliğimizin merkezinde Mannheim fabrikası durmakta. Burası ağır yük araçlarının beyni, merkezidir. Bütün lojistik ve kalite süreçleri, tedarik yönetim süreçleri burada üretiliyor. Güç aktarma organlarının kamyondaki payı yüzde 50’nin üzerindedir. Yeni üretimlerin yatırımlarının yaklaşık yarısı işleyiş sürecine geçiyor. Dolayısıyla güç aktarma organlarının maliyete etkisi oldukça yüksektir. Hali hazırda 70 bin yeni nesil motorumuz Amerika Birleşik Devletleri ve Japonya’da kullanılıyor ve bu ülkelerde yakıt verimliliği bağlamında lider motor olarak kabul ediliyor. Elbette bu genel işletme maliyetlerine olumlu bir etki yapıyor. Yeni jenerasyon serimizin en küçük bebeği olan Mercedes Benz OM 471 bugün burada bir dünya prömiyeri yaşayacaktır. Bu dünya genelindeki bilgi birikimimizin bir meyvesi olan yüksek teknolojili motor, sıra dışı tüketim verilerine sahip olup Euro 6 sınıfına sahiptir.”

Yeni motorun gelişimine 1,4 milyar Auro…

Yeni motorla birlikte sektördeki liderlik konumlarını bir kez daha kanıtlamak ve pekiştirmek istediklerini söyleyen Global Kamyon Mühendisliği Bölümü Başkanı Georg Weigberg, bu motorla üretimlerini ekonomik verimlilik ve dayanıklılık bağlamında yeni düzeylere taşıyacaklarını aktardı.  Ekonomik verimlilik ve dayanıklılık anlamında geçmiş yıllarda çok önemli adımlar attıklarını söyleyen Weigberg, özellikle müşterilerin uzun ömürlü, güçlü ve tasarruflu motor beklentilerini yerine getirmelerinin kendileri için vazgeçilmez başarı faktörlerinden biri olduğunu belirterek, “Çünkü müşterilerimizin Mercedes Benz motoruyla başarıya ulaşmasını istiyoruz” dedi.

ikinci önemli faktörün giderek ağırlaşan atık gaz mevzuatı olduğunu söyleyen Weigberg, “Yeni motor jenerasyonuyla çevreyi koruma bağlamındaki lider konumumuzu tekrar pekiştiriyoruz” diyerek şöyle devam etti: “fiimdi özellikle bir hedefe odaklandık. Giderek daha fazla ağırlaştırılan emisyon mevzuatıyla giderek daha az yakıt tüketme hedeflerini birleştirmeye çalıştık. Euro 6 normunu yerine getirmekle beraber bir önceki nesil olan Euro 5’e göre verimliliği koruyabildik. Emisyonları, atıkları önemli ölçüde azaltırken motorun iç balansını sağladık. Mercedes Benz’in yeni motor jenerasyonunun ilk üyesi OM 471’dir. Avrupa’da 2014 yılından itibaren yürürlüğe girecek olan Euro 6 kriterleri bu motorla bugünden itibaren yerine getirilmektedir. Gelişimi ilerletirken muazzam bir deneyim hazinesinden yararlandık. ABD’de bulunan Detroit Diesel ve Japonya Fuso tarafından 70 binin üzerinde motor satılmıştır. Mercedes Benz OM 471’de müşteri motorlarına bakarak 200’ün üzerinde yeni parça kullandık. Bir ağ olarak birbirine geçen süreçleri birleştirdik. Yeni motorun gelişimine yaklaşık 1,4 Milyar Euro yatırılmıştır. Bu ürünümüz Euro 6 talimatlarına göre yapılmıştır. Euro 5 ürünlerimizle aynı düzeyde yakıt tüketmektedir.”

Yeni motor üretilirken müşteri talepleri ve yasalar düşünüldü

OM 471’nin teknolojik ve teknik özelliklerine değinen Ürün Geliştirme Kamyon Powertrain Bölümü Başkanı Dr. Elmar Böckenhoff ise konuşmasında şunları söyledi: “Daimler Trucks, küresel düzeyde en büyük ticari araç üreten şirket ve 4 ayrı markamız var. Mercedes Trucks daha çok Avrupa bölgesinde faaliyet gösteriyor. Çok kompleks marka ve ürün sistemimiz olduğu için Daimler Trucks son yıllarda en güçlü kamyon üreten şirketlerden biri oldu. Bu süreçler tüm kıtalarda direkt ve tutarlı bir şekilde satın alma, pazarlama gibi kendimize ait bir ağ kurarak geliştirildi. Bu şekilde modüler sistem şeklinde bir ağ kurarak hem araç hem de komponent üretimi için büyük avantajları getiren bir sistem oluşturuldu. Biz işletme olarak ölçek ve sinerji etkileri yaratıyoruz. Müşterilerimiz için geniş bir baz üzerinde veri tabanı gibi bir platform oluşturabildik. Tüm ihtiyaçlara ve yasal yönetmeliklere saygı gösteriyoruz. Bu şekilde başarılı olabiliriz. fiimdi emisyon konusunda daha sert olan, emisyon ve gazları talimatlarına bakarak yakıt tüketimi konusunda güvenilir ve düşük tüketime sahip olan motorlarımız üretildi. Biz her 10 yılda beygir güçlerimizi 10 beygir gücü olarak arttırabildik. Aynı zamanda müşterimiz tasarruflu olan motor istiyor biz bunu da yaptık. Emisyon bilançosu olarak ve azot konusunda çok sıkı bir şekilde Avrupa’da, ABD’de, Japonya’da geçerli olan egzoz gazları yasalarını karşılayabiliyoruz.  Güvenilir üretim şeklimizde şimdi Euro 6 sistemi henüz uygulamaya geçmeden önce bile tüm talimatlarına uyuyoruz.