26 Aralık 2024
  • İstanbul9°C
  • Ankara4°C

Hafif Ticariler Ekoloji Ve Ekonomiyi Birleştiriyor

Mercedes-Benz, çevreye uyumlu ve ekonomik araçlarını Almanya’nın Hamburg şehrinde düzenlediği bir etkinlikle Avrupa taşımacılık ve ticari araç basınına tanıttı.

Hafif Ticariler Ekoloji Ve Ekonomiyi Birleştiriyor

27 Ağustos 2008 Çarşamba 10:07

Mercedes-Benz, çevreye uyumlu ve ekonomik araçlarını 10-11 Haziran 2008 tarihlerinde Almanya’nın Hamburg şehrinde düzenlediği bir etkinlikle Avrupa taşımacılık ve ticari araç basınına tanıttı.

10 Haziran’daki basın toplantısı ve brifing, Mercedes-Benz Hafif Ticari Araçlar İletişim Bölümü Başkanı Michael Gutzeit’in açılış konuşması ile başladı. Gutzeit’in ardından Mercedes-Benz Hafif Ticari Araçlar Geliştirme Bölümü Başkanı Peter Janssen, Mercedes-Benz’in çevreye daha az emisyon yayan ve yakıt sarfiyatında daha tasarruflu araçlarını ve bu araçlar için geliştirilen teknolojileri gazetecilere anlattı.               

Mercedes-Benz’in zoru başararak çevreyi ve aynı zamanda cüzdanı koruyan araçlar ürettiğini belirten Janssen, “Firmamız, teknoloji devi olarak iş birimi müşterileri için hem çevreye uyumlu hem de ekonomik araçlar üretiyor. Mercedes-Benz, test aracı olarak yeni ürettiği Sprinter ECO Start, Sprinter NGT ve Hybrid Sprinter ile bir kez daha dikkatleri üzerine çekecek” dedi.


Derin dondurulmuş pizzaları ve kitapları geniş bant teknolojisi ile göndermenin imkânsız olduğunu ifade eden Janssen, şöyle devam etti: “Karayolu mal taşımacılığının üstün esneklik özellikleri ve kamyonların özel manevra kabiliyeti modern dağıtım şekilleri için idealdir. İnternet üzerinden sipariş verilerek gerçekleştirilen e-ticaret ve kapıdan kapıya dağıtım gibi hizmetler küçük kargo hacmi gerektirir. Özel ve ticari müşteriler, bir kitap ya da büro eşyası olsun, malların 24 saat içinde teslim edilmesini bekliyor. Firmadan müşteriye e-ticaret, kısaca B2C sloganıyla hareket ediliyor. Ve bunun vazgeçilmez ön koşulu taşımacılık… Gıdalar ve derin dondurulmuş pizzalar, kitaplar ve büro eşyaları geniş bant bağlantısı ile gönderilemez. Ayrıca toplum yapısı değişiyor. Tek kişinin yaşadığı evlerin sayısı artarken, evlerin genişliği azalıyor. Bu da günlük ihtiyaçlara yansıyor, yani az miktarda alışveriş ve küçük paketlerle teslim gündeme geliyor.”

Janssen: “Emisyon konusundaki tartışmalar taşımacılık sektörünü önlem almaya zorluyor”

“Avrupa’da günlük yük hacminin 1996–2015 yılları arasında ikiye katlanarak 14 milyon civarına ulaşması bekleniyor. Sadece Almanya’da kurye servisleri ve ekspres servisler her yıl 2 milyardan fazla sevkiyat gerçekleştiriyor. Bu durumun dezavantajı ise artan petrol fiyatları, muhtemel ham madde sıkıntısı ve şehirlere, belediyelere ulaşımda yaşanacak kısıtlamalar. İnce parçacıklar, karbondioksit gazı ve diğer egzoz bileşenlerinin emisyonu konusundaki tartışmalar taşımacılık sektörünü önlem almaya zorluyor. Gerçekte eğer akıllı çözümler uygulanırsa e-ticaret trafik hacmini azaltmaya yardımcı bile olabilir. Artan teslimat trafiği, özel araç alışveriş trafiğinde büyük bir azalmayı da beraberinde getirecektir. 2008 yılının yaz aylarında Amerika’da 11 hibrid Sprinter ile gerçekleştirilecek müşteri denemeleri başlıyor.”


Düşük karbondioksit emisyonu taşımacılık firmaları için avantaj

Düşük yakıt tüketimi ve bunun bir sonucu olan düşük karbondioksit emisyonları, taşımacılık sektörüne fayda sağlıyor. Dizel fiyatlarındaki son artışlar, hem ekonomik hem de çevre dostu ticari araçlar üretme gereksinimini gündeme getirdi. Almanya’da şu an yaklaşık 1.50 Avro olan litre fiyatı yalnızca bir yılda gerçekleşen yüzde 25’ten fazla orandaki artışı gösteriyor.

ECO Start sistemiyle Mercedes-Benz Sprinter, düşük maliyette nasıl büyük etkiler yaratılabileceğini gösteriyor. Özellikle dur-kalk trafiği oranının yüksek olduğu, yoğun nüfuslu bölgelerde, bu sistem büyük ölçüde tasarruf sağlıyor. Mercedes-Benz mühendisleri yakıt tüketiminde yüzde 5-8 arasında, hatta özel durumlarda yüzde 20’ye varan bir düşüş olduğunu belirtiyor. Ayrıca, ek yatırım çok az ve şehir merkezindeki hareketliliği kısa bir süre içinde ortadan kaldırıyor. ECO Start sistemi manuel vitesli, dört silindirli dizel motora sahip tüm Sprinter CDI modellerinde standart olarak sunuluyor.

Yeni Sprinter 316 NGT de aynı şekilde doğal gazla çalışan bir Sprinter (NGT = Doğal Gaz Teknolojisi). 156 HP’lik yüksek motor gücüne rağmen dizel motorlu araçlardan yaklaşık yüzde 30 daha düşük tüketim değerine sahip. En büyük avantajı ise çok daha düşük egzoz ve gürültü emisyonuyla çevreye uyumlu ve aynı zamanda da ekonomik olması. Pek çok farklı modeliyle Sprinter 316 NGT, taşıma operatörlerinin ihtiyaçları için son derece uyumlu çözümler üretiyor.


Mercedes-Benz, Hybrid modeli ile yeni bir dönem başlatıyor

Mercedes-Benz, Sprinter’ın Hybrid modeli ile yeni bir dönem başlatıyor. Fransa’da ve Amerika’daki dizel-hibrid modellerinin başarılı geçen müşteri denemeleri sonrasında, benzinle çalışan Sprinter Hybrid ile büyük ölçekli bir müşteri denemesi gerçekleştirilecek. Bu kombinasyon özellikle benzinli araçların tercih edildiği ülkeler için bir seçenek olarak sunuluyor. Bu yıl yaz sezonundan itibaren bu denemeler 4 büyük Amerikan şehrinde 11 araçla gerçekleştirilecek.

Sprinter Hybrid, hiç durmadan, 30 km/s hıza kadar sadece elektrik motoruyla çalışma kapasitesine sahip, hem de neredeyse hiç bir gürültü ve emisyona neden olmadan. Yeni tip lityum-iyon pilleri frenleme esnasında (enerjinin geri kazanılması), geceleri şehir şebekesinden ve molalarda (prize takılarak) motor tarafından yeniden dolduruluyor. Son derece başarılı operasyon stratejisi içten yanmalı motor ile elektrik motorunun birbiri ardına ya da eşzamanlı olarak çalışmasını kontrol ediyor.

Yüksek tasarruf potansiyeli sağlayan özelliklere sahip araçlar

Mercedes-Benz üreticileri, ileriye dönük yeni projeler için olanca hızlarıyla çalışıyorlar. Bu çalışmaların yürütüldüğü başlıca alanlardan biri de enerji yönetimi, başka bir ifadeyle yardımcı birimlerin ihtiyaç doğrultusunda kontrolü. Yakın zamanda direksiyon servo pompası, klima sistemi ve jeneratör sadece gerektiğinde devreye girecek. Azaltılmış yuvarlanma direnci, kontrollü yakıt, petrol ve soğutucu pompalara sahip lastikler daha az enerji tüketirken, sürücü de daha fazla yakıt randımanlı vites değiştirme noktalarını gösteren bir ekranla desteklenecek.

Dizel motorlarının yeni çıkan modelleri, 2000 bara ulaşan enjeksiyon basıncıyla sabit basınçlı püskürtme sistemine sahip olacak. Şu an ulaşılan maksimum değer 1600 bar… Merkezi sisteme sahip piezoelektrik enjektörler, yakıttan tasarruf edip motorun hızlı cevap verme yeteneğini artırarak daha hızlı ve kesin enjeksiyon kontrolü sağlayacak. Bir bütün olarak ele alındığında, dizel motoru bir birim ya da hibrid sisteminin bir parçası olarak hala büyük bir potansiyele sahip. 
 

Petrol çağı sona eriyor

Petrol çağı sona eriyor; dizelden BTL (sıvılaştırılmış biyokütle) teknolojisine ve hidrojene geçiliyor. Mercedes-Benz, alternatif yakıt üretiminde öncüler arasında yer alıyor. Henüz 2003 yılında şirket, yenilenebilir kaynaklardan üretilen, dünyanın ilk biomass yakıtını piyasaya sürdü. BTL neredeyse sınırsız oranda normal dizel yakıtı ile karıştırılabilir. Bu yakıtın markası SunDiesel ve yakıt yenilenebilir kaynaklar ile atık ürünlerin sentezi sonucu üretiliyor. Gıda üretimiyle herhangi bir rekabet söz konusu değil.

Tüm fabrika talaş gibi atık ürünlerin yanı sıra yakıt üretiminde kullanılırken, birim hektar başına 4 bin litreye ulaşan yıllık üretimde BTL biyodizele nispeten yaklaşık üç katı fazla oranda. Gelecekte üretim bu oranın on katı da olabilir. BTL (SunDiesel) yüzde 92–95 oranında sera gazı indirgeme potansiyeline sahip. Bu, mevcut alternatif yakıtlar arasında ulaşılan en yüksek rakam.

Hidrojen ve yakıt piliyle çalışan sıfır emisyon araçlara doğru

Bir sonraki aşamada hidrojen geleceğin yakıtı olarak karşımıza çıkacak. Günümüzde hidrojen hala büyük ölçüde doğal gaz ve ham petrolden üretilirken, gelecekte yenilenebilir enerji kaynakları kullanılarak -su, rüzgâr ve güneş enerjisi- üretilecek. Ancak bu büyük yatırımlar ve beraberinde büyük üretim tesisleri ve dolum istasyonları ağını gerektiriyor. Hidrojenin yakıt piliyle çalışan araçlar için enerji kaynağı olarak üretimi sıfır emisyon araçlar hayalini gerçekleştirecek.

Dünyanın ilk yakıt piliyle çalışan aracı bir kamyondu

1994 yılında dünyanın ilk yakıt piliyle çalışan aracı bir kamyon olan Mercedes-Benz MB 100 D NECAR 1 (Yeni Elektrikli Otomobil) idi. Sadece bir kaç yıl sonra yakıt piliyle çalışan Mercedes-Benz Sprinter, Avrupa ve Amerika’daki müşteri denemeleri sırasında potansiyelini şaşırtıcı bir biçimde gösterdi.

Günümüzde Mercedes-Benz Kamyonlarından hibrid sistemli Merdcedes Sprinter için tasarlanan teknoloji, yakıt piliyle çalışan sistemlere doğru ideal köprü vazifesi gören bir teknoloji.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON DAKİKA