27 Kasım 2024
  • İstanbul10°C
  • Ankara2°C

Goodman’ın İzmit’deki İnşaatına Çok Yakında Başlanıyor

AVUSTRALYA, Yeni Zelanda, Asya, Avrupa ve İngiltere’de operasyonları olan Goodman International Ltd., Türkiye pazarına yoğunlaşmaya devam ediyor.

Goodman’ın İzmit’deki İnşaatına Çok Yakında Başlanıyor

31 Ekim 2008 Cuma 11:08

İzmit’deki lojistik tesis yatırımları için hazırlıklarını tamamlayan ve çok yakında inşaata başlayacak olan Goodman, entegre bir gayrimenkul grubu.

Goodman International Limited ve Goodman Industrial Trust birleşik işletmelerinden oluşan Goodman Grubu’nun piyasa değeri yaklaşık olarak 11,8 Milyar Avustralya Doları. (Yaklaşık 7,25 Milyar Avro). Bu da şirketi Avustralya Menkul Kıymetler Borsası’nın en büyük endüstriyel gayrimenkul grubu ve endüstriyel ve iş alanı varlıkları konusunda küresel ölçekte ikinci en büyük kote edilmiş uzman fon yöneticisi yapıyor.

Goodman, 20 ülkede, 30 ofiste, bin 200’den fazla çalışanıyla, müşterilerinin işleri genişledikçe ve evrimleştikçe çıkan ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik küresel ölçekte bir operasyonu sürdürüyor. Goodman’ın Avrupa sathında İngiltere, Almanya, Hollanda, Belçika, Lüksemburg, Fransa, İspanya, İtalya, Polonya, Çek Cumhuriyeti ve Macaristan’da ofisleri bulunuyor.

Goodman, 2005 yılında Arlington Securities, Mayıs 2006’da Eurinpro International, Kasım 2006’da Akeler ve Nisan 2007’de  Rosemound Developments şirketlerini bünyesine katarak İngiltere ve Avrupa pazarlarına girmiş. Daha önce Macquarie Goodman olan grup unvanı, 2 Temmuz 2007 tarihinde Goodman olarak değiştirilmiş.

Goodman Avrupa CEO’su Michael O’Sullivan ve Lojistik CEO’su Danny Peeters, şirketin faaliyetlerini ve Türkiye pazarıyla ilgili hedeflerini KargoHaber Dergisi’ne anlattı.

 

> Sayın O’Sullivan, şirketinizi kısaca tanıtabilirmisiniz?

 

- Michael O’Sullivan: Avustralya merkezli bir şirketiz. 2004 yılında Birleşik Krallık üzerinden Avrupa’ya geldik. Bu tarihten itibaren, Avrupa platformunda büyüdük. Özellikle iki alanda uzmanlaşıyoruz: lojistik ve iş merkezleri. Lojistik kısmında 100 kişiyle çalışıyoruz ve 9,6 milyar Avro değerinde lojistik mal varlığımız var. İş merkezi kısmında ise, 50 kişiyle çalışıyoruz ve Avrupa’da 20 milyon Avro değerinde mal varlığımız bulunuyor. Faaliyet gösterdiğimiz platformlar; Avustralya, Yeni Zelanda, Hong Kong, Çin, Japonya, Birleşik Krallık ve Avrupa. Kuzey Amerika’da faaliyet göstermiyoruz.

 

> Sayın Danny Peeters, Goodman’ın Türkiye’de faaliyete geçme kararı almasındaki etkenler nelerdir?

- Danny Peeters: Batı Avrupa’da, Hollanda’dan İspanya’ya, Polonya’dan Macaristan’a kadar 11 farklı ülkede temsilciliklerimiz var. Geçen sene İstanbul’da kendi ofisimizi açmaya karar verdik. Çünkü burası ümit veren bir pazar. Türkiye Avrupa Birliği’nin bir parçası olmasa da, ekonomik açıdan önemli bir rol oynayacağı açıktır. Öncelikle, yerel tüketim pazarı ve çok sayıda ulusal firma ya da araç firmaları bu bölgeyle ilgileniyor ve sonuç olarak, kaliteli lojistik gayrimenkulleri ve dağıtım merkezleriyle ilgileniyorlar. İkinci olarak, Avrupa’ya, oradan da başka noktalara dağıtım yapan üretim tesisleri, tekstil sektörü ve diğer firmalar var ve yine bu noktada, uluslararası büyük firmalar kendilerini kaliteli gayrimenkullerle, kalitesiyle ve Batı Avrupa’daki tecrübesiyle destekleyecek bizim gibi firmalara ihtiyaç duyuyorlar. Türkiye, pazardaki önemli noktalara hizmet verecek DHL, Schenker, Kuehne-Nagel ve diğer birçok firma tarafından tercih edildi ve biz de ofisimizi bir sene önce açtık. Türkiye’de çeşitli projeler üzerinde çalışıyoruz ve bunların en önemlisi İzmit’te yer satın aldığımız ve gelecek haftalarda yapımına başlanacak olan projedir.

 

> Türkiye dışındaki farklı ülkelerde uyguladığınız stratejilere baktığınızda Türkiye’de başladığınız veya hayata geçireceğiniz projeler, hangi ülkelerle benzerlik gösteriyor?

- Danny Peeters: Stratejiler birbirinden farklı değil ve özellikler her zaman aynı. Kaliteli yerlerle ilgileniyoruz ve potansiyel müşterilerimizle direkt iletişimdeyiz ve ayrıca onlarla birlikte de yatırım yapacağımız yerleri belirliyoruz. Bizim özellikle ilgilendiğimiz yer, İstanbul bölgesi. Bu nedenle, otoyollara ve muhtemelen demiryollarına bağlantısı olan ve ayrıca büyük limanlara yakın olan bir yer aldık ve bu yeri kaliteli binalarla geliştirdiğimizde, depolama, lobi kapasitesi ve yüzer limanlarındaki güvenlik sayesinde saygı görmeyi umabiliriz. Sonuç olarak, ister Batı Avrupa’da, ister Doğu Avrupa’da, isterse Türkiye’de olsun tesislerdeki stratejilerimiz birbirine benziyor. Bu ayrıca, ister Avrupa’da, hatta ister küresel bazda nerede olurlarsa olsunlar aynı tür işbirliğini ve ürünü görmek isteyen müşterilerimizin de isteği... İzmit’de toplamda 44 bin metrekare olan bir projeye başladık. 30 bin metrekarelik ilk bloğun inşası birkaç hafta içinde başlayacak. Biz aynı zamanda İstanbul’un çevresindeki pazarlardaki fırsatlarla ilgileniyoruz.

 

> Türkiye’de İzmit dışında başka hangi şehirlerde ve büyüklükte tesis yatırımları düşünüyorsunuz?

- Danny Peeters: Bence kısa vadede, batıda Hadımköy’den doğuda İzmit’e kadar olan İstanbul bölgesindeki fırsat yeterince büyük. Bu nedenle, Türkiye’de başka noktalara ilerlemeden, önce İstanbul bölgesinde performansımızı göstermek ve sonuç almak istiyoruz.

 

> İzmit’te başlattığınız lojistik tesis yatırımı şu anda hangi aşamada? Ne zaman tamamlanıp hizmete girecek?

- Danny Peeters: Yer yaklaşık yarım sene önce alındı. Şu an inşaat firmalarıyla kontratları tamamlıyoruz. Birkaç hafta sonra yapımına başlanacak. İlk 10 ay içinde, 30 bin metrekarelik ilk kısım yapılacak. Geriye kalan 14 bin metrekarelik kısım, müşterilerin isteğine göre yapılacak.

 

> 2010 yılına kadar Türkiye’den beklediğiniz iş potansiyeli nedir? Türkiye ile ilgili olarak en uzun vadeli planınızı hangi yıla kadar yaptınız?

- Danny Peeters: Türkiye’nin, özellikle de İstanbul bölgesinin ümit veren bir pazar olduğunu düşünüyoruz. Bir pazara girdiğimizde, hem müşterilerimize hem de yatırımcılarımıza başarılı sonuçlar verebilmeyi isteriz. Bu nedenle, öncelikle İstanbul bölgesinde başarılı projeler gerçekleştirmek ve giderek yerel pazarın niteliklerini görmek ve öğrenmek istiyoruz. Kendimizden emin olduğumuzda, Türk pazarında ilerleyeceğiz. Öncelikle, pazara bizim Türk pazarında ilerlememizi sağlayacak yüksek kaliteli bir performans sergileyeceğimize dair söz veriyoruz.

> Avrupa’da lojistik tesis yatırımları geçen yıllara göre artarak mı devam ediyor yoksa bir yavaşlama söz konusu mu?

- Danny Peeters: Bir yandan, Kuehne+Nagel, DHL, Schenker gibi büyük lojistik şirketlerinin mal hizmet servisleri daha önce hiç olmadığı kadar yüksek. Bu açıdan, Türk işletmecilerinin istekleri hakkında kendimizden eminiz ve bunlara iyimser olarak bakıyoruz. Diğer yandan, kalite, muhtemel ekonomik düşüş ve pazar güvenliği konularında, yeni yatırımlardan beklediklerimiz hakkında ise dikkatli olmayı tercih ediyoruz.

 

- Michael O’Sullivan: Bir pazara girdiğimizde, izlediğimiz iş modeli önce yatırımla ilgili tüm gayrimenkulleri birlikte oluşturduğumuz bir planlamacı bulmak ve bir acente bulmadan para kazanmamızdır. Genelde pazara bir emlak acentesiyle bir y.fon -yatırım fonu- oluşturmak için girdiğimizde ise, Goodman genelde bu fonun yüzde 20’sini elinde tutar ve yatırımcıları bu kısma yatırım yapmaya davet eder. Avrupa pazarı için bir Avrupa Lojistik Fonu oluşturduk. Bu fon, bir pan-Avrupa fonu ve 1.6 milyar Avro elde edebiliyor. Avrupa’daki büyük lojistik faaliyetler için Türkiye’nin bir kaynak olması ve bu nedenle bir yatırım fırsatı olarak görülmesi nedeniyle, Türkiye’nin bu fonda yer alması yatırımcılar tarafından destek gördü. Bu nedenle, bizimle çalışan yatırımcılar Avrupa’yı bir bütün olarak görüyorlar. Örneğin, Batı Avrupa kömür pazarı gelir elde etmek için kömür sağlıyor. Pazarlarının gelişmekte olması ve kiralama fiyatlarının Batı Avrupa’daki kadar yüksek olmaması nedeniyle, Orta ve Doğu Avrupa gibi Türkiye de öne çıkıyor. Avrupa’ya aynı denklikte ve iyimserlikle bakıp bakmadığımız sorusuna gelince, bu büyük bir yalandır. Yatırım açısından baktığımızda, Avrupa’daki denklik ve iyimserlik yanlış bir dengeye sahip ve Türkiye bu dengeyi doğru hale getirmede önemli bir rol üstleniyor.

 

> Lojistik tesis almak veya kiralamak isteyen şirketlere ne gibi avantajlar sunuyorsunuz? Finans imkanlarınız ve hizmet modeliniz hakkında detaylı bilgi alabilir miyim?

- Danny Peeters: Lojistik şirketleri bizimle çalışıyorlar ve onların yerine gayrimenkullere yatırım yapmamızı istiyorlar. DHL, Schenker gibi lojistik şirketleri tekniğe, insana, deneyime ve ayrıca gayrimenkul alanına yatırım yapmak istiyor. Sonuçta, önemli olan parana ve uzman olduğun iş alanına odaklanmak oluyor. Bu şirketlerin bizi seçmesinin nedeni de bu. Lojistik şirketleri tesislerini özel olarak işlettikleri, çalışanları özel olarak işe aldıkları ve yönettikleri, taşımacılık akışlarını ve modlarını belirledikleri için, yer gibi teknik yönlere odaklanmak ve tesislerini teslim alıp, faaliyete geçirmekle ilgileniyorlar.  Bunların hepsi, esneklik gerektiriyor. Bu nedenle, onlara esnek olarak gayrimenkuller sağlayabilecek bizim gibi ortaklarla çalışmak istiyorlar.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON DAKİKA