Erman Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Deniz: “Kuyruklar zamanla yarışan frigorifik yükler için büyük bir engel”

1993’ten bu yana Türkiye'nin en genç, FRC sertifikalı frigorifik araç filosuna sahip olan Erman lojistik, tüm Avrupa ve Balkan ülkelerine; yaş sebze-meyve, süs bitkileri, dondurulmuş ürünler gibi ısı kontrolü gerektiren uluslararası taşımalarını başarı ile gerçekleştiriyor. 

Soğuk zincir lojistiğinde, her türlü ürünü, her aşamada işleme, alt yapı, tesis ve otomasyonuna sahip olan Erman Lojistik,  Packerman markası ile Türkiye’de üretilen her türlü yaş meyve ve sebze işleme, paketleme, depolama, kontrol ve taşımacılığı yapıyor.

Firmalarının Mersin ve çevresinde önemli ve takip edilen bir marka olduğunu söyleyen Erman Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Deniz, “Mersin dünya bakliyat merkezi, dünya bakliyat yönetiminin de merkezi de üreticisi de başkanı da burada. Bölgenin bir taraftan göreceli üstünlükleri var. Limon ve narenciyenin başkentidir. Yaş meyve ve sebze hiç bitmez. Konteyner taşımacılığı gelişmiş durumdadır. Limanın kapasitesi 10 yıl öncesine göre çok üstünde, daha da geliştirilsin istiyoruz. Bölge lojistik bakımından hiçbir zaman özelliğini yitirmeyecek bir değerdir” dedi.

Mehmet Deniz, İskandinavya bölgesine soğuk zincir taşımacılığı sundukları söyleyerek şunları söyledi: “Biz bugüne kadar pek çok yeniliği ilk defa uygulayan bir şirketiz. Türkiye’de ilk Euro 5, Euro 6 kullanan firmayız. UBAK’ta yüksek teknolojiyi kullanmaktan ötürü ilk sıralardayız.  Geçmişte gerek UBAK sıralaması, gerekse belge tahsisinde gözetlenen sektördü. Şimdi bu diğer firmalarla eşit hale getirildi. Dolayısıyla bazen kuyruklarda büyük sıkıntılar yaşıyoruz. Kuyruklar zamanla yarışan frigorifik yükler için büyük bir engel” dedi.

Yatırımlarını yaparken sürücülerinin konforuna büyük önem verdiklerini de açıklayan Deniz, “Biz İskandinav ülkelerine Ro-Ro kullanmadan karayoluyla ulaşıyoruz. Sürücülerimizin uzak bölgelere gitmesinden dolayı araçlarımızın kaliteli olmasını istiyoruz. Kullandıkları araç yolda sürücülerimizi yormamalı, konforu olmalı, araç onun evi olabilmeli ve bütün teknolojiler araçta olmalıdır. Birçok insanın almaktan çekindiği yeni teknolojileri satın alıyoruz, bunun bir maliyeti vardır, ama biz bunun ayrıcalığını kullanan bir firmayız” dedi. 

Frigorifik Taşımacılığa Devlet Destek Vermeli

Yaş meyve sebze işinin ticaretinin bilinen kurallarla gerçekleştirilmediğini belirten Deniz, sözlerine şöyle devam etti: “Yolda, uzun süre bekleyen bir yaş meyve sebze, en nihayetinde bozulmaya başlıyor. Raf ömrü azalıyor. Oraya varınca İtalya’nın Fransa’nın ve Kuzey Afrika’nın daha hızlı ulaşmış ürünleriyle karşılaştırılıyorlar ve o ürünler sadece taşımacılıktan kaynaklı olarak daha öne çıkabiliyorlar. Hatta biz bu konuda neredeyse Brezilya ile bile yarışacak durumda değiliz. Onlar navlun desteği alıyor. Bunun da bilinmesini isterim. Bizde bu iyi bir durumda değiliz bu konuda daha doğrusu bu frigorifik alana yani soğuk zincir lojistiğine devletin farklı bir bakış açısı ile bakması gerekir.”

Ulusal Bir Çerçeveden Bakılarak Çözüm Bulunmalı

Gümrük bakanlığı Kapıkuledeki frigorifik geçişleri rahatlatmak için frigorifik araçların çıkışı için Hamzabeyli sınır kapısından yönlendirilmesi konusunda konuşan Deniz, “Faaliyetsel çözümler hiç bir şey vermiyor. Avrupa’da her türlü geçiş üstünlüğüne sahip olarak gidiyorsunuz kendi ülkenizde ise tüm bu özelliklerden mahrumsunuz. Sıraya giriyoruz 1,5 - 2 gün kaldığı oluyor aracın. Gidiyor geçiş belgesi yok aracın ne yapsın, tüketilmiş ve biz karaborsadan tedarik ediyoruz. Ulaştırma Bakanlığı bu işe ulusal bir çerçeveden bakmalı. Sonuç itibarı diğer eşyalar ile bozulabilir bir ürün değil, bir gün sonra gitse ne olacak. Bir gün önceden yükleyip gitsin, yaş meyve ve sebzede bu durum mümkün değil. Malın tedariki var, hazırlanması var, paketlenmesi var, yüklenmesi var, gümrüğü var bir sürü prosedürü var” diye konuştu.