İş yapma metodları farklı bu yeni kuşak rakipler, sektörün pek çok ‘ileri gelen’ firmasını eritti… Süreçleri alt üst eden çözümlerle kendilerini olduğu kadar rakiplerini de dönüştüren, sektörlerinin tanımlarını değiştiren bu yapılar doğal olarak öne çıkıyor. Taşımacılıktan lojistiğe geçilen süreçte Ekol, kendi alanının en öne çıkan firmalarından biri oldu. Yalnızca Türkiye’de değil, Avrupa’da ilk akla gelen 5 lojistik firmasından biri olmak hedefiyle yoluna devam eden Ekol, 20 yıl gibi kısa sayılabilecek bir zamanda önemli hamleler yaptı. Bugün Avrupa’nın 9 ülkesinde yapılanmış bulunan Ekol, son yıllarda attığı adımlarla tam bir ‘sipariş yönetimi şirketi’ olma kararlılığını da kanıtlamış oldu.

RO-RO alanında dünyanın sayılı operatörlerinden birinin hat işlettiği bir ülkede üstelik aynı güzergahta RO-RO taşımacılığına başlayan Ekol, bunu daha da ileri götürerek intermodal taşımacılığın bir diğer halkası olan demiryoluna da el attı. Bugün, İstanbul-Trieste hattında satın alma taahhüdüyle kiraladığı 3 RO-RO gemisini yüzde 80 dolulukla çalıştıran Ekol, Trieste’den sonra da Köln’e günde 3 blok tren kaldırmayı başarıyor. Bununla da kendi alanında Avrupa’da birinci sıraya oturduğu belirtiliyor. Oldukça özel bir operasyon yürüten Ekol, her biri 3663 LM kapasiteli RO-RO gemilerine, özel olarak üretilmiş alçak platformlarla taşınıp üst üste yüklenen yine özel olarak üretilmiş hibrit konteyner/römorklarla yeni açılımlar getiriyor. Bu ünitelerin 32 tanesi, ikişer ikişer yüklenen 16 birimlik yine özel vagonlardan oluşan bir blok trenle, Trieste’den Köln Dus Terminali’ne kesintisiz bir yolculukla ulaştırılıyor. Römork ve konteynerlerin Haydarpaşa’da başlayan yolculuğu, Köln’den sonra şimdilik karayolunu kullanan çekicilerle devam ediyor.

RO-RO ile 2013 yılında tek yönde 55 bin araç taşıyan Ekol, 2014 yılında yüzde 20 artış ve yüzde 100 dolulukla 68 bin araç taşımayı hedefliyor. Bu operasyon, her bir araç için gidiş dönüş 7 bin kilometrelik karayolunu 2 bin kilometreye düşürürken sefer başına bin 600 litre yakıt tasarrufu sağlıyor. Gemi ve tren kullanımı sayesinde Ekol, 2013 yılında 37 milyon litre daha az motorin tüketimi ile 61 milyon kilogram karbondioksit azaltımı gerçekleştirdi.

Aslında bu son derece karmaşık ve çok taraflı bir operasyon. Araçlar, limanlar, gemiler, trenler, her biri başkasına ait olup her birinin işletim şekli de ayrı. Operasyona dahil olan araçların yüzde 15’i başka taşımacılık şirketlerine ait. 2014 yılında bu oranın yüzde 25 olması, yüzde 10,8 olan konteyner payının da iki katına çıkması hedefleniyor.

Büyük bir senkronizasyon gerektiren bir operasyonu hayata geçirmiş bulunan Ekol, intermodal uygulamasının bazı süreçlerini basın mensuplarının tanıklığında gerçekleştirdi. Trieste ve Köln operasyonlarının nasıl yapıldığını gösteren ve tren yolculuğunun Villach-Münih arasını basın mensuplarıyla birlikte gerçekleştiren Ekol yetkilileri, tüm süreçler hakkında ayrıntılı bilgiler verdi.

Ekol Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Musul başkanlığında gerçekleşen tanıtım ve inceleme gezisinde, intermodal operasyonunun servis sağlayıcı konumundaki Alternativ Transport Direktörü Eşber Horasan, Greeneks’in sahibi Hakan Yılmaz ve Meka Trans’ın sahibi Metin Dürür de yer aldı. Ekol Lojistik’ten Genel Müdür Murat Boğ, İş Geliştirme Bölümü Müdürü Oliver Schuhbauer, COO Eyüp Soner, CCO Selim Cengiz, Ar-Ge Merkezi Direktörü Erdem Özsalih, İstanbul Bölge Yöneticisi Serdar Ügüt, Kurumsal İletişim Yöneticisi Mirace İrem Koyuncu ile aynı servisten Begüm Yöndem de ekipte yer aldı.

Hayata geçmiş bulunan uygulamaları bizzat operasyonlar sırasında Eşber Horasan anlattı. Ahmet Musul ise önce tren yolculuğu sırasındaki basın toplantısında, ardından da Ekol Lojistik Köln Burhan Üstün Tesisleri’nde gerçekleştirdiği sunumda, yapılan işi ayrıntılarıyla aktardı. Gazetecilerin büyük ilgisini çeken yeni projelerin yanısıra, Musul’un yeni gemi yatırımlarına ilişkin açıklamaları da oldukça iddialı. Özel konteynerler ve otomobillerden oluşan 730 birimi tek seferde taşıyacak kapasitede gemiler için görüşmelerin sürdüğünü belirten Musul, başlıklar halinde şu projeleri sıraladı:

* Yalova’da bir liman inşa ederek Avrupa’ya gidecek RO-RO gemilerini buradan kaldırmak,

* İzmit Cengiz Topel Havaalanı’nı kargo üssü yapacak şekilde uçak yatırımı gerçekleştirip hava kargo seferlerini başlatmak,

* Ambarlı-Yalova arasında shuttle hizmeti vererek bu işi yapacakları desteklemek, gerekirse ortak olmak,

* Paqize, Qezban ve Hatche’ye ek olarak Fadiq ve Ayshe’yi filoya katmak,

* Marsilya hattına RO-RO gemisi koymak,

* Blok trenleri başta Londra olmak üzere Avrupa’nın pek çok noktasına kesintisiz olarak ulaştırmak,

* Uzakdoğu mallarının Mersin ve İskenderun Limanları üzerinden aktarılabilmesi için bu bölgelere yönelik özel projeler geliştirmek, hatlar oluşturmak,

* Mersin başta olmak üzere başka RO-RO hatları planlamak, Mısır bağlantılı seferler yapmak,

* Uluslararası bir taşımacılık şirketi satın almak,

* Polonya’da yapılanmak,

* 5 yıl içinde milyar Avro düzeyinde ciroya ulaşıp Avrupa’da ilk 10 lojistikçi arasına girmek,

* Şirketin hisse yapısını düzenleyip çalışanları ortak etmek,

* Çiftlik kurup sokak hayvanlarına bakmak.

Şirketin değeri 450 milyon Avro

Sonlanması planlanan Abu Dabi devlet fonunun elinde bulunan yüzde 37 oranındaki Ekol hisselerinin, ilk satış koşullarına bağlı olarak kendileri tarafından alınacağını belirten Musul, konuyla ilgili görüşmeler yaptıklarını da açıkladı. Şirketten bahsederken 450 milyon Avro’luk bir değer üzerinden konuştuklarını, yeni işbirliklerine ilişkin ciddi görüşmeler olduğunu söyleyen Musul, yalnızca intermodal için 100 milyon Avro yatırım yaptıklarını da vurguladı. Ahmet Musul, 2013 yılındaki cirolarının 367 milyon Avro, 2014 yılı ciro hedeflerinin yüzde 30 büyüme ile 460 milyon Avro olduğunu belirtti. 2011 yılında 33,7 milyon lira vergi verdiklerini hatırlatan Musul, 2012 yılında 51,4 milyon, 2013 yılında ise 56,7 milyon lira vergi ödediklerini açıkladı. Musul, bu yıl 36 milyon Avro, RO-RO operasyonu ile birlikte de 44 milyon Avro EBITDA beklediklerini sözlerine ekledi.

Temel politikası; Türkiye dışındaki ülkelerin kendi aralarındaki ticaretin lojistiğini yapmak olduğu görülen Ekol, oldukça iddialı ve ayrıntılı bir çalışma sürdürüyor.

DUSS Terminali Yönetim Kurulu Başkanı Hans Pieper: “45 Yıldır İntermodal İşlemi Yapıyoruz” 

Köln Dus Terminali, Avrupa’nın en büyük terminallerinden ve intermodal hizmet veren en büyük tesislerden bir tanesidir. Burada internodal işlemlere ilk olarak 45 yıl önce ve küçük çaplı olarak başladık. Bu süre içinde tesis gelişti. Son olarak iki yıl önce eklenen modüllerle trenlerin üzerine yükleme yapan aparatların sayısı üçe çıktı. Burada, her biri 4 hattan oluşan 3 modül ve toplam 12 peronda, 10 kilometreye hizmet veriyoruz. Normal bir liman işletmesinden farklı bir operasyon tarzımız var. Hem tren hem de karayoluna uygun römork ve ekipmanla çalışıyoruz. Aynı özelliklere sahip tanklar ve tankerler de bu terminalden hizmet alıyor.

Bir ünitenin indirilip bindirilmesi işlemi, modern teknoloji ile ancak 3-4 dakika sürüyor. Tesis yıllık olarak yaklaşık 400-450 bin konteyner/römork aktarması yapıyor. Bunu sağlamak için her gün 40-45 blok tren kalkıyor. Bu rakam günlük olarak bin ile bin 400 römorka denk geliyor. Çevre ve trafik anlamında bu yükü karayolundan alarak emisyon salımına engel oluyoruz. Karayolu üzerinden yapılan taşımalara göre çok daha güvenli. Yollarda yapılacak tamirat ve tadilatların önceden bildirilmesi sayesinde, aksaklıklara da sebebiyet vermemeye çalışıyoruz. Prensip olarak intermodal, karayoluna göre çok büyük avantaj sağlıyor.

Yaklaşık 1,5 yıl önce Ekol’ü Köln’e davet ettik ve o günden beri birlikte çalışmaktan çok mutluyuz. Taşıdığımız römorklar diğer taşımalarda kullanılanlardan farklı oldukları için ciddi bir yatırım söz konusu. Gerek tesisin çalışma süresini uzatarak gerekse Ekol için farklı mafiler tahsis ederek neredeyse ‘7/24’ hizmet vermeye çalışıyoruz. Ekol için hizmete aldığımız tren sayısı her gün için 3 ile 4 olarak değişiyor. Toplam 35-40 trenin işleme alındığını düşünürsek Ekol çok ciddi bir potansiyel oluşturuyor ve uzun yıllar çalışmayı hedefliyoruz.

Başka terminallerde treni ikiye, üçe bölerek içeride çalışan lokomotifleri kullanmak gerekebiliyor. Burada elektrik hatları üstten geçiyor ve treni vagonlara bölmeden, bir bütün olarak indirme bindirme işlemlerini yapabiliyoruz. Böylece operasyon çok hızlanıyor.

Burada herkese açık trenlerle sevk edilen vagonlar da var. Ama biz halka açık değil, Ekol gibi tek firmaya ait 32 ünite yüklenen trenlerle çalışıyoruz ve kaldırılan trenlerde diğer müşteriler isteseler de yer bulamıyorlar. Tesis güvenliğine de çok özeniyoruz. Tesise giriş ve çıkışlarda doğru firmaların doğru römorkları alıp bıraktıkları defalarca kontrol ediliyor.

Bu Haber İlginizi Çekebilir:
- Ahmet Musul: “Hayalimiz İleride Bir Gün Herkesin ya Ekol’de Çalışması ya da Ekol İle Çalışması”

18 Nisan 2014