Türkiye’nin dış ticaretinde büyük öneme sahip olan Almanya’nın, Schangen hükümleri kapsamında 6 aylık vize süresi içerisindeki 90 günlük kalış süresini 45 güne düşürmesi, hem ihracatçıların hem de nakliyecilerin büyük tepkisine neden oldu. 1 Ocak 2007 itibariyle devreye girecek olan ve Türkiye’nin hem Almanya hem de Almanya üzerinden diğer ülkelere yaptığı taşımaları olumsuz etkileyecek olan uygulama ile ilgili olarak Türkiye İhracatçılar Meclisi Dış Ticaret Kompleksi’nde gerçekleştirilen toplantıya TİM Başkanı Oğuz Satıcı, RO-RO Gemi İşletmeleri ve Kombine Taşımacılar Derneği (RODER) İkinci Başkanı Erol Soylu ve Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Başkanı Çetin Nuhoğlu katıldı.

Almanya’nın vize uygulaması ile Türkiye’ye tarife dışı engel çıkarttığını ifade eden TİM Başkanı Oğuz Satıcı, Türk ihracatçısının rekabetten uzaklaştırılıp kendi sınırları içine çekilmeye çalışıldığını ve vize içinde farklı vize uygulaması getiren Almanya’nın iki ülke arasındaki ticari ilişkilere dinamit koyduğunu söyledi.

Almanya’nın 6 aylık Schangen vizesi ile tanınan 90 günlük kalış süresini 45 güne düşürmesinin bir TIR için 4 şoför ihtiyacı doğuracağına dikkat çeken ve sorunun acilen çözüme kavuşturulması gerektiğini vurgulayan Satıcı, “Umarız bu konuda hem hükümet hem de sivil toplum örgütlerimiz birlikte çalışarak olumlu adımlar atılmasını sağlarız. Biz artık ihracatın önüne yeni engeller çıkarılmasını istemiyoruz. Son dört yıldır düşük kur, yüksek maliyetler nedeniyle rekabette zorlanan ihracat sektörünün yeni engellere, yeni maliyetlere tahammülü kalmadı” şeklinde konuştu. 

Almanya ile Türkiye arasında son altı yılda 200 milyar dolar ticaret gerçekleştirildiğini, bunun 113 milyar dolarının Almanya’dan yapılan ithalat olduğunu kaydeden Satıcı, “Kararın bir acemilik, bir hesapsızlık sonucu alındığını düşünüyoruz. Almanya Başkanı Merkel Türkiye’yi ziyaretinde kendisini kota ve vize uzmanı ilan etmişti. Ama onların uzmanlığı herhalde vize, kota koyma uzmanlığı. Almanya bu uygulama ile Türk nakliyecisini uyuşturup, kötürüm etmeyi istiyor” dedi.

Soylu: “Filolarımıza şoför bulamazken Almanya ortaya çıkan şoför ihtiyacını nasıl karşılayacak?”

RODER İkinci Başkanı Erol Soylu ise yaptığı açıklamada, Türkiye’nin 40 yıllık uluslararası nakliye tarihinde böyle bir sorunu daha önce hiç yaşamadığına dikkat çekerek, sorunun Türkiye’nin dış ticaret politikası haline geldiğini belirtti.

14,4 milyar dolarlık ithalat, 9,3 milyar dolarlık ihracat ile Almanya’nın en büyük dış ticaret partnerimiz olduğunun da altını çizen Soylu, “Yani daha çok Almanya’nın ihracatına hizmet ediyoruz ve onlara rekabet gücü kazandırıyoruz. Almanya bize yılda 150 bin belge veriyor ve biz bunun 75 binini Almanya’ya geri kalanını da Almanya’dan geçerek diğer Avrupa ülkelerine kullanıyoruz. Almanya’nın vize süresini kısaltması Türkiye’yi kendi sınırları içerisine hapseder” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin Almanya’dan yılda 550 milyon dolarlık çekici ithal ettiğini vurgulayan Soylu, “Eğer nakliye sektörü engellenirse bu çekicileri kim alacak? Bizim filolarımız şoför bulamazken Almanya ortaya çıkan şoför ihtiyacını nasıl karşılayacak? Almanya’da yakın zamanda 750 nakliye şirketinin şoförsüzlükten kapandığını dikkate alırsak bu engelleme kararının hiçbir mantığı ve Almanya’ya da bir yararı yoktur” dedi.

Nuhoğlu: “İlave şoför maliyeti bin Avro”

Bir Türk TIR sürücüsünün geçmişte bir yıllık vize alabilirken daha sonra sürenin 6 aya indirildiğini ve kalış sürelerinin de 90 günden 45 güne düşürüldüğünü kaydeden UND Başkanı Çetin Nuhoğlu da, sürenin 45 güne indirilmesinin aynı araç için üçten fazla şoförün istihdam edilmesi anlamına geldiğini söyledi. Bir araca ilave şoför gelmesinin maliyetinin yaklaşık bin Avro olduğunu açıklayan Nuhoğlu, sefer başına 500–750 Avro maliyet yükleneceklerini ve sonuçta da AB’nin bu işten karlı çıkacağını kaydetti.

“Biz ihracat yaparak 8 milyar dolarlık malı Avrupa’ya gönderirken, onların reel sektörünün ortadan kalkmasını sağlıyoruz. AB ithalatı azaltmak için kendi reel sektörünün baskısı ile böyle tarife dışı engeller çıkarıyor.” diyen Nuhoğlu, bu sorunun çözülmemesi halinde Türkiye’den yapılan ihracatın azalacağını ve Türk ticaretinin yara alacağını vurguladı.