U.N RO-RO İşletmeleri’nin 1 Eylül 2001 tarihinde suya indirilen 205 treyler kapasiteli RO-RO gemilerinden UND Adriyatik, 3 Şubat 2008 Pazar günü 197 treyler, 5 tane de ayrı bir tekerlekli kargo olmak üzere toplam 202 parça yüküyle U.N RO-RO Pendik Limanı’ndan Trieste Limanı’na hareket etti. Gemide, 22 mürettebat ve 9 da treyler sürücüsü bulunuyordu. Gemi, seferini tamamlamasına yaklaşık 3 saat kala, 6 Şubat 2008 tarihinde yerel saatle sabah 05:30 sıralarında yanmaya başladı.

Ön bilgilere göre kargo bölümünde başlayan yangın, kısa sürede geminin her tarafını sardı ve mürettebat bu tür durumlarda nasıl hareket edilmesi gerektiğini içeren “vak’a planları” kapsamında yangına ilk müdahalede bulundu. Ancak mürettabatın yangına müdahalesi yeterli olmadı. 

Bu arada Rusça ‘arama kurtarma’ anlamına gelen ‘Cosbaps-Sarsat’ sistemi sayesinde gemi tarafından Denizcilik Müsteşarlığı Ana Arama Kurtarma Koordinasyon Merkezi’ne tehlike sinyali gönderildi. Tehlike anonsu üzerine Hırvatistan istasyonu kurtarma talimatı gönderdi.

Bu sinyalle gemide yangın çıktığını anlayan Türk makamları durumu Hırvatistan yetkililerine bildirdi. Hırvatistan istasyonu bölgede seyir halinde bulunan gemilere kurtarma talimatı verdi. Bunun üzerine gemiye en yakın konumda bulunan Yunanistan yolcu gemisi ‘Ikarus Palace’ tarafından gemideki 22 mürettebat ve 9 uluslararası treyler şoförü  kurtarıldı.

Kurtarılan mürettebat ve yolcular sağ salim Venedik’e götürüldü. Hafif yaralı olan kazazedelerden 5’i hastaneye kaldırıldı. Bu arada gemiyi kurtarma çalışmalarına da devam edildi. 4 römorkörün sürdürdüğü gemiyi soğutma çalışmalarına, yangın söndürme uçakları da katıldı. Yangın söndürüldü ve gemi Trieste açıklarında denizcilik tabiriyle ‘emniyetli sulara’ çekildi. Mürettabat da Türkiye’ye ulaştırıldı.

Solakoğlu: “Taşınan yüklerdeki hasar büyük”

U.N RO-RO İşletmeleri CEO’su Cüneyt Solakoğlu ve Genel Müdür Kaptan Cemil Bayülgen, kazanın ardından 7 Şubat 2008 tarihinde U.N RO-RO Genel Merkezi’nde düzenledikleri basın toplantısıyla kamuoyunu bilgilendirdiler.

Basın toplantısı sırasında gemi yanmaya devam ettiği için, Solakoğlu, edindikleri anlık bilgileri aktardı. Kurtarma operasyonunun 4 römorkörün sürekli soğutma işlemiyle devam ettiğini söyleyen Solakoğlu, “Gemi, henüz kontrol altında değil ama hava şartları dolayısıyla emniyetli bir pozisyonda. Sürüklenme hızı son derece minimum olup yarım mil veya 3 çeyrek mil gibi açık denize doğru gidiyor. Karaya, dolayısıyla Hırvatistan sahillerine yönelik bir tehdit söz konusu değil.” dedi.

Gemide taşınan yüklerdeki hasarın son derece büyük olduğunu tahmin ettiklerini ifade ederek, şöyle devam etti: “Bununla birlikte henüz hasar tespitine başlanmadı. Olayın sebebi ve verdiği zararların şu anda konuşulması için vakit çok erken. Bu arada süreçle ilgili yapılması gereken her şey yapılıyor.”

22 mürettebat ve 9 sürücü kurtarıldı

Gemi, taşıdığı treylerler ve içindeki yüklerle birlikte milyonlarca Avro’yu bulan bir zarar söz konusu olsa da en sevindirici haber, 22 mürettebat ve 9 sürücünün sağ salim kurtulmasıydı.

Yangına maruz kalan gemide sadece 5 kişinin kazayı hafif yaralarla atlatması yüreklere su serpti. Cüneyt Solakoğlu bu durumu, “Olayın temeli şanssız olmakla birlikte asıl büyük şansımız; çok hızlı ilerleyen bir yangında 22 mürettebatımızın ve 9 yolcumuzun sadece 5 tanesinin hafif yaralarla, diğerlerinin de yara almadan kurtulmalarıdır.” şeklinde ifade etti.

Yoğun dumanın nedeni lastik

Solakoğlu, gemideki tre- ylerlerin taşıdığı yükler konusunda da şu bilgileri verdi: “Gemideki yoğun dumanda 8 treyler dolusu lastiğin etkisi büyük. Ara sıra sokak çatışmalarında 1 tane lastiği yakıp, ortaya attıklarında 2 saat sönmüyor ve yoğun duman çıkartıyor. Bir de 8 treyler dolusu lastiği hayal edin. Dumanların sebebi; sadece lastiklerden de ortaya çıkıyor.”

Gemideki yangınla ilgili raporun ne zaman hazırlanacağı konusuna da açıklık getiren Solakoğlu, “Gemiye ulaşmak çok önemli bir aşamadır. Bunun için öncelikle gemiyi güvenliğe almak önemli. İkincisi de gemiye ulaştığınız anda zaten yangın sönmüş ve gemideki ısı azalmış demektir. Daha sonra, kalan yangın izleri kontrol edilir. İlk iş, hasar tespitinin yapılmasıdır. Hasar tespitiyle ilgili çeşitli gruplar var: Bir grup, malın hasarını; bir grup da geminin hasarını tespit eder. Bu konuyla ilgili olarak bir gün vermek ise yanlış olur. Çok kısa zamanda, ön raporlar elimize gelmiş olur diye düşünüyoruz.”

Yeni gemiler gelmeye başlıyor

Yanan geminin yüzde 20'si kadar daha büyüğünü yani 240 araç kapasiteli yeni gemiyi 12 Haziran'da teslim alacaklarını ifade eden Solakoğlu, sözlerini şöye noktaladı: “Filomuza üç ay sonra yani Eylül’de aynı büyüklükte bir gemi daha katılacak. Temmuz  2009 ve Nisan 2010'da teslim alacağımız iki yeni gemi daha var.”